Bakan Kacır: Diyarbakır Türkiye Yüzyılı’nın Sembol Şehri Olacak
Sanayi ve Teknoloji Bakanı Kacır, Diyarbakır’daki fabrika açılışında yatırımlarla kalkınma vurgusu yaptı.
Haber: Ahmet ÜN/ Kamera: İsmet MİKAİLOĞULLARI
(DİYARBAKIR) – Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır, Diyarbakır’da katıldığı fabrika açılış töreninde, yatırım, istihdam, üretim ve ihracat rotasında “kalkınma yolculuğuna” güçlü şekilde devam edildiğini ifade ederek, “Diyarbakır’ı yeni yatırımlarla, barış ve kardeşlik iklimiyle “Türkiye Yüzyılı”nın sembol şehri haline getireceğiz. Kimlikler ve farklı kesimler üzerinden siyaset yapılmasını doğru bulmuyoruz ve bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da böyle bir yaklaşımı reddediyoruz” dedi.
Çeşitli temaslarda bulunmak üzere Diyarbakır’a gelen Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır, Organize Sanayi Bölgesi’nde bir fabrikanın açılış törenine katıldı. Diyarbakır Valisi Murat Zorluoğlu, AK Parti Milletvekili Suna Kepolu, çeşitli sivil toplum kuruluşu temsilcilerinin katıldığı törende konuşan Bakan Kacır, Diyarbakır’ı gönülden sevdiklerini söyledi.
Bu toprakların yeni yatırımlarla bereketleneceğini aktaran Bakan Kacır, şöyle konuştu:
“Bugün nice nebilerin, nice sahabelerin, nice gönül sultanlarının diyarındayız. Dicle’nin bereketli sularının gezindiği, Mezopotamya’nın en kıymetli hazinesi; tarihiyle, kültürüyle, sanatıyla, sanayisiyle, ticaretiyle, en önemlisi de kadirşinas insanıyla coğrafyamızın göz bebeği Diyarbakır’dayız. Eski-yeni her eseriyle, tabiat harikası her güzelliğiyle, ecdadın emaneti her bir değeriyle ve her bir ferdiyle Diyarbakır’ı gönülden seviyoruz. Bu vesileyle; Diyarbakır’ımızın büyüme ve kalkınma yolculuğunda önemli bir basamak olarak gördüğümüz 30 milyon dolar yatırım tutarına sahip üretim tesisinin şehrimize ve bölgemize hayırlı uğurlu olmasını diliyorum. İnanıyorum ki ülkemizin potansiyeline ve insan kaynağına güvenen yatırımcılarımız, bundan sonra da şehrimizin örnek niteliğindeki sanayi altyapısını ve sunduğumuz yatırım teşviklerini değerlendirmeyi sürdürecek. Bu toprakları yeni yatırımlarla bereketlendirecek. Bizler de Türkiye ekonomisine güvenen, bu ülkenin kalkınması için elini taşın altına koymaktan çekinmeyen herkesi baş tacımız etmeye devam edeceğiz.”
‘Bilinmelidir ki, Türkiye eski Türkiye değildir’
“Yatırım, istihdam, üretim, icat ve ihracat rotasında kalkınma yolculuğumuza güçlü şekilde devam ediyoruz” diyen Bakan Kacır şöyle devam etti:
“Dayatmalara boyun eğmeden, günlük siyasetin geçici tartışmalarına aldırmadan, ülkemizi siyasi ve ekonomik prangalardan kurtararak “tam bağımsız ve müreffeh Türkiye” hedefine doğru emin adımlarla ilerliyoruz. Bilinmelidir ki, Türkiye eski Türkiye değildir. Artık Türkiye; başına vurup elindeki ekmeğinin alınmaya çalışıldığı eski Türkiye değil. Bugün; kendi ekonomik kalkınma modelini, program ve stratejilerini kendi tayin eden bir Türkiye var. Demokrasi ve kalkınma atılımlarını kendi iradesiyle hayata geçiren, bölgesinde ve dünyada söz sahibi olan bir Türkiye var. Son 22 yılda asırlık eser ve hizmetlerle eskinin kayıplarını telafi eden; sağlam altyapısıyla, özgüven inşasıyla kararlarını kendi iradesiyle veren ve atılımlarını kendi gücüyle yapan bir Türkiye var. Türkiye bugün, Çin’den Orta Avrupa’ya kadar uzanan kuşakta en fazla ürünü rekabetçi şekilde en fazla ülkeye ihraç edebilen ülkedir.”
‘Farklılıkları zenginlik olarak gören bir siyasi anlayışın temsilcileriyiz’
Terörün bu topraklarda silinmesiyle bölgeye yeni adımlar atılacağını ifade eden Bakan Kacır, konuşmasını şu sözlerle bitirdi:
“Doğunun incisi Diyarbakır’ı sayısız eser ve hizmetlerle buluşturuyoruz. Terörü bu topraklardan sildikçe bizler de bölgemizde yeni adımlar atacağız, şehirlerimizi yeni yatırımlarla buluşturarak, daha da büyüteceğiz, kalkındıracağız. Eser ve hizmet siyasetiyle Diyarbakır için ve Türkiye için çalışmaya devam edeceğiz. Bereketli Hilal’in sembolü Diyarbakır’ı yeni yatırımlarla, barış ve kardeşlik iklimiyle “Türkiye Yüzyılı”nın sembol şehri haline getireceğiz. Biz yaradılanı severiz yaradandan ötürü. Kimlikler ve farklı kesimler üzerinden siyaset yapılmasını doğru bulmuyoruz ve bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da böyle bir yaklaşımı reddediyoruz. Biz kapsayıcılık ve kuşatıcılığı esas alan, farklılıkları zenginlik olarak gören bir siyasi anlayışın temsilcileriyiz. Birliğimize, kardeşliğimize halel getirecek her girişimi beraberce inşallah bertaraf edeceğiz.”