Türkiye COP16 Zirvesi’nde Biyolojik Çeşitliliği Tartıştı
Kolombiya’da düzenlenen COP16’da Türkiye, biyolojik çeşitliliği koruma çabalarını vurguladı.
Doğa Koruma ve Milli Parklar Genel Müdür Yardımcısı Ergül Terzioğlu başkanlığındaki Türk heyeti, Kolombiya’nın ev sahipliğinde düzenlenen Birleşmiş Milletler Biyolojik Çeşitlilik Konferansı’na (COP16) katıldı.
Cali kentinde 21 Ekim-1 Kasım’da organize edilen COP16 Zirvesi’nde AA muhabirine değerlendirmede bulunan Terzioğlu, Türkiye’nin dünyada biyolojik çeşitlilik açısından oldukça zengin ülkelerden olduğuna dikkati çekti.
Terzioğlu, “Bu zenginliği korumak ve sürdürülebilir şekilde kullanmak için BM Biyolojik Çeşitlilik Sözleşmesi’nin tarafıyız. Türkiye, bu sözleşmeyi 1992’de imzalamış, 1996’da da onaylamış ve sözleşme 14 Mayıs 1997’de ülkemizde yürürlüğe girmiştir. Sözleşme, biyolojik çeşitliliğin korunması, biyolojik kaynakların sürdürülebilir kullanımı ve genetik kaynakların kullanımından doğan faydaların adil ve hakkaniyetli bir biçimde paylaşımını amaçlıyor.” bilgisini paylaştı.
Taraflar Konferansı’nda alınan kararların dünya genelinde biyolojik çeşitlilik ajandasını belirlediğine dikkati çeken Terzioğlu, Türkiye’nin görüşlerinin bu kararlarda yer almasının biyolojik çeşitliliğin korunması çabaları açısından çok önemli olduğunu ve kendilerinin aktif şekilde müzakerelere katıldıklarını söyledi.
Türkiye’nin Ulusal Biyolojik Çeşitlilik Strateji ve Eylem Planı
COP16 süresince Türk heyetinin takip ettiği konulara değinen Terzioğlu, “2022’de kabul edilen Kunming Montreal Küresel Biyolojik Çeşitlilik Çerçevesi kapsamında göstergeleri dikkate alarak raporlama, izleme ve buna uygun şekilde Türkiye’nin Ulusal Biyolojik Çeşitlilik Strateji ve Eylem Planı’nın gözden geçirilmesini takip ediyoruz. Bu doğrultuda küresel çerçeve ve uyumlaştırma yapan ilk ülkeler arasındayız. Bununla beraber biyolojik çeşitliliğin korunması için finansman ve kapasite geliştirme konusu, deniz, kıyı ve ada ekosistemlerimizin korunması da önceliklerimiz arasında yer almaktadır.” değerlendirmesinde bulundu.
Terzioğlu, “Dijital Dizi Bilgisi”nin (DDB-DSI) son dönemlerde öne çıkan gelişmelerden olduğuna işaret ederek, bu hususta genetik kaynakların, dijital dizi bilgisinin kullanımından doğan faydaların adil ve hakkaniyetli paylaşımına yönelik çok taraflı mekanizma konularının tartışıldığını kaydetti.
“Sentetik biyoloji”ye de değinen Terzioğlu, şöyle devam etti:
“Sentetik biyoloji ise diğer bir konudur. Sentetik yollarla yeni bir organizma oluşturulması veya mevcut organizmanın genetik yapısının değiştirilmesi akabinde çevreye olabilecek etkiler ele alınmaktadır. COP16 ile iki alt protokolün görüşmeleri birlikte yürütülmektedir. İlki ülkemizin taraf olduğu Cartagena Protokolü olup 11. Taraflar Toplantısı’nda genetiği değiştirilmiş organizmaların biyolojik çeşitlilik üzerine etkisi ve biyogüvenlik konuları ele alınmaktadır. Diğer protokol ise taraf olmadığımız ama gözlemci olarak takip ettiğimiz Nagoya Protokolü’dür ve burada eş zamanlı olarak 5. Taraflar Toplantısı gerçekleşmekte. Toplantılar, genetik kaynaklara erişim ve bunların kullanımından doğan faydaların paylaşımı konuları üzerinde yürütülüyor.”
Terzioğlu, ülke menfaatleri doğrultusunda COP16’daki müzakerelere etkin katılım sağladıklarını vurgulayarak, “Ülkemiz açısından önem arz eden, az önce ifade edilen öncelikli konularda 6 kişilik delegasyonumuz hem taraflarla ikili görüşmeler hem de çalışma grupları ve genel oturumlarda yapılan müdahaleler ile müzakereleri yürütüyor.” ifadelerini kullandı.