Lexus Markasının Nasıl Doğduğunu Öğrenince Toyota’nın Zekâsına Bir Kez Daha Hayran Kalacaksınız

Toyota ürettiği otomobiller ile yıllardır güvenilirlik, sağlamlık ve uygun fiyat konusunda dünya çapında tanınmayı başarmış bir marka.

Toyota’nın Amerika pazarına yönelmesiyse ona belki de bambaşka bir devrin kapısını açmış ve şimdi hikâyesini anlatacağımız Lexus markasının doğuşunun ilk adımlarını atmıştı.

1980’lerin başında, Japon otomobil devi Toyota’nın Amerika’da istediği ilgiyi göremeyince alternatif yollar aramaya başlamıştı.

Toyota’nın beklediği ilgiyi görememesinin temel sebebiyse Amerikalı tüketicilerin lüks araçları tercih ediyor oluşuydu.

Böylelikle, Toyota kendisiyle özdeşleşmiş olan “güvenilir ve hesaplı” algısını kırarak lüks segmentte nasıl yeni bir sayfa açabileceğini düşünmeye başladı.

O dönemde Honda ve Nissan, Acura ve Infiniti markalarıyla Amerika pazarına yönelmiş ve büyük bir başarı elde etmişti.

Toyota ise tüketicilerin gözündeki güvenilirliğini korurken, lüks segmentinde beklentilerini karşılayan bir araç yaratmak istiyordu.

Fakat burada esas sorun aslında fiyat değil, algıydı. Bu sebeple, araçlarını değil markalarını değiştirmeye karar verdiler!

Toyota’nın Toyota olarak kalıp lüks segmentte kabul görmesini beklemek yerine yeni bir marka yaratmaya karar verdiler.

İşte Toyota’nın büyük beğeni toplayan yeni markasının yaratmasına zemin hazırlayan bu stratejiyle, Toyota ekibi tüketicinin zihninde, lüks kavramını çağrıştıracak, güven, zarafet ve prestijle özdeşleşecek bir marka kimliği yaratmaya odaklandı.

Ve sonunda araçların Amerika’ya ihraç edileceği fikrinden yola çıkarak “Luxury” (lüks), “EXport” (ihracat) ve “USA” (Amerika Birleşik Devletler) kelimelerinin birleşiminden doğan Lexus isimli marka doğdu.

Lexus’un doğmasının altında yatan bu strateji, bir markanın tüketici algısını yeniden tanımlamanın gücünü gösterdi ve büyük bir başarı yakaladı.

 Lexus, Toyota’nın lüks segmentte başarılı olabileceğine dair şüpheleri kısa sürede kırdı ve dünyanın dört bir yanındaki otomobil tutkunlarının hayallerini süsleyen bir marka olmayı başardı.

Özetle Lexus’un doğuşu, doğru pazarlama stratejisi ve iyi düşünülmüş bir marka kimliğinin bir markanın başarısındaki kilit noktalar olduğunu gösteriyor.