Sakızların Gizlice Nasıl Gezegenimizi Yok Ettiğini Öğrendikten Sonra Çiğnerken Bir Daha Düşüneceksiniz!
Küçük ama tatlı bir alışkanlığımız ve bazen de stresimizi alan sakızların aslında minin bir canavar olarak dünyamızı gizlice ele geçirdiğini biliyor muydunuz?
Aldıktan ve tadını çıkardıktan sonra attığınız sakızların nereye gittiğini düşündünüz mü?
Sakızların geri dönüşüm süreçleri öyle zorlu ki çevreye verdiklerin zararın önüne geçmek epey zor.
Sakızlar, genellikle petrol bazlı polimerlerden oluşuyor.
Polimerler için doğada çözünmeyen plastiklerin yapı taşı diyebiliriz. Kulağa tuhaf gelse de aslında çiğnediğimiz sakızlar plastik bazlı ve bu nedenle biyolojik olarak parçalanması neredeyse imkânsız.
Polimer yapıları sayesinde de sakızlar doğada çok uzun süre kalıyor ve geri dönüştürülemiyorlar. Ayrıca her yıl 100 bin ton plastik kirliliği de yaratıyorlar.
Geri dönüşüm sürecindeki zorluklar
Sakızların geri dönüşümü konusunda ciddi problemler mevcut çünkü bu minik yapışkanlar, çöp toplama ve ayrıştırma sistemlerinde de büyük bir engel yaratıyor.
Normal çöp ayrıştırma sistemlerinde sakız, diğer maddelere yapışarak ayrıştırmayı imkânsız hale getiriyor. Çöp ayrıştırma tesislerindeki makineler için sakız âdeta bir kâbus çünkü sakızın yapışkan yapısı, makinelerin düzgün çalışmasını engelliyor. Bu yüzden de sakızı diğer atıklardan ayırmak için özel bir teknolojiye ihtiyaç duyuluyor.
Hem zaman alıcı hem de maliyetli.
Geri dönüşüm süreçlerinde ayrıştırılmasının bir diğer sorunu da zaman ve maliyetler. Sakız gibi yapışkan maddelerden oluşan atıkların ayrıştırılması için yüksek ısı ve özel çözücüler gerektiriyor ve bu da geri dönüşüm tesisleri için oldukça maliyetli bir işlem.
Aynı durum sokaklar için de geçerli. Birçok kişinin sakızları çöpe değil de sokaklara atması sonucunda belediyeler temizlik işlemi için ciddi paralar harcıyor. Sırf bu yüzden de Singapur’da sakız çiğnemek yasak.
Singapur’da sakız yasağının nasıl ve neden ortaya çıktığını bu yazımızda da inceleyebilirsiniz.
Çözüm var mı?
Biyolojik olarak parçalanmasının 5 yıl sürdüğü sakızlar geri dönüştürülemeyen atık kategorisine giriyor ve genellikle yakma tesislerine gönderiliyor.
Sakızların çevreye verdiği zararı azaltmak için bazı yaratıcı çözümler geliştirilse de bunlar henüz yaygın değil. Örneğin, bazı markalar biyolojik olarak çözünebilir sakızlar üretiyor ancak bu ürünler hâlâ sınırlı sayıda ve yüksek maliyetli.
Eğitim ve bilinçlendirme bu konuda da önemli hâle geliyor. Sakızların çevreye verdiği zararları bilerek ya sakız çiğnemeyi azaltabilir ya da atıklar doğru yerlere atılarak çevreye duyarlı hareketler yapılabilir.
Bu içerikleri de inceleyebilirsiniz: