Dolar 33,8233
Euro 37,5033
Altın 2.744,67
BİST 10.082,60
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul 31°C
Parçalı Bulutlu
İstanbul
31°C
Parçalı Bulutlu
Çar 32°C
Per 31°C
Cum 31°C
Cts 31°C

Şehidin oğlu böyle seslendi: Bunlar bizim asker değil mi? Bize niye ateş ettiler?

Alçak darbe girişimi esnasında Jandarma Genel Komutanlığı önünde yaralanan 15 Temmuz gazisi Ahmet Kansız, darbenin 8. yılında yaşadıklarını Haber7’ye anlattı.

Şehidin oğlu böyle seslendi: Bunlar bizim asker değil mi? Bize niye ateş ettiler?
15 Temmuz 2024 16:24
28

   Haber7-ÖZEL

FETÖ’cü teröristlerin 15 Temmuz 2016’daki alçak kalkışmasının üzerinden 8 yıl geçti. Askeriye ve emniyet öncelikli olarak birçok kuruma sızarak gerçek hedeflerini 15 Temmuz 2016’da açığa çıkaran, 251 kişiyi şehit eden ve 2 bin 700’ü aşkın vatandaşımızı ise yaralayarak gazi olmasına neden olan alçaklar, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın televizyon programından yaptığı çağrı sonucu halkın demokrasiye sahip çıkmasıyla başarısız oldu.

Alçak girişimin yıl dönümünde 15 Temmuz‘un kahramanları yaşadığı korkunç geceyi tekrar hatırladı. O gecenin kahramanlarından biri olan FETÖ‘nün darbe girişimi sırasında Jandarma Genel Komutanlığı önünde yaralanan 15 Temmuz gazisi Ahmet Kansız, yaşadıklarını Haber7‘ye anlattı.

12 EYLÜL’Ü 28 ŞUBAT’I İLİKLERİMİZE KADAR YAŞAYAN BİR NESİLİZ

Başkent Ankara‘da bürokratlık yaptığını söyleyen ve 15 Temmuz 2016 günü bürokrat bir arkadaşıyla çay içerken köprüde yaşanan askeri hareketlilikten haber aldığını belirten Kansız, dönemin Gölbaşı Kaymakamı’nın kendisinin arkadaşı olduğunu ve askeri bir sıkıntı olduğunu öğrenmesinin ardından oğluyla birlikte kaymakamın makamına gittiğini söyledi. 

Yaşı itibariyle 12 Eylül ve 28 Şubat‘ı iliklerine kadar yaşayan bir nesil olduklarını belirten Kansız, “Gölbaşı’ndan Ankara’ya doğru yola çıkmaya karar verdik. Yolda bir arkadaşımızı gördüm, onu da alıp üç kişi Ankara’ya doğru AK Parti Genel Merkezi’ne ne olup bittiğini anlamaya veya anlamlandırmaya, olayın boyutlarını anlamaya çalışıp ona göre yapılabilecek bir şey varsa yapmamız gerekir diye düşündüm. AK Parti Genel Merkezi’nde orada şu söylendi. Yolda Sayın Başbakan’ın, beyanını radyodan işittim. Dolayısıyla cumhurbaşkanlığında Jandarma Genel Komutanlığı var şu anda oraya geldik.” dedi. 

Jandarma Genel Komutanlığı’nın önünde zırhlı araç gördüğünü söyleyen Kansız, sonradan ismini öğrendiği Ertuğrul Terzi isimli komutanın orada talimatlar yağdırdığını ifade etti. Orada bir vatandaşın darbecilere yönelik ‘Bu işten vazgeçin’ uyarısı yapması üzerine darbeci komutan Terzi’den “defolun gidin yoksa ateş ettireceğim” cevabını aldıklarını söyledi. 

TÜRK BAYRAĞI TAŞIYAN TERÖRİST OLMAZ

12 Eylül darbesinde bile Türk askerinin Türk halkına ateş etmediğini belirterek hiçbir zaman askerlerin ateş açacağını düşünmediğinin vurgulayan Kansız sözlerini şu şekilde devam ettirdi;

Dolayısıyla Türk askerinin geleneğinde böyle bir şey yok. Zulüm etmiştir, vahşet etmiştir ama daha farklı yöntemlerle direkt karşı karşıya çatışma veya müsademe denilebilecek ateş etme tarzı bir şey olmadığı için ben kendi ruhsatlı silahımı bile almadım. Farklı bir düşünceydim. Sadece düşündüğüm şey şu: Dedim ki herhalde ya diyelim ki bu askeri kalkışmaysa, yani bizi döverler, sokarlar, gazı sıkarlar, yerlerde süründürürler. Belki içeriye atarlar ama yani ateş ederler, silah kullanırlar diye düşünmedim hiç. Dolayısıyla, ama yanımdaki gençlerden birisi yere düşünce şaşırdık biz. Sonradan anlıyoruz ki o gençlerden bir tanesi jandarma genel komutanlığının tepesindeki sniperlar tarafından vurulmuş. Bunun üzerine diğer genç, sırtında Türk bayrağı olan genç, “Bayrağım, biz terörist değiliz, biz Türkiye Cumhuriyeti vatandaşıyız” dercesine döndü. Ben bunu daha sonra mahkeme safahatindeki sanıklardan biri olan Erkan Ökmen’e, Jandarma Genel Komutanlığı özel kalem müdürü albayına dedim ki: “Öyle bir şey oldu. Türk bayrağı taşıyan gencin yanındaki vurulunca o da tehdit olmadığını göstermek adına Türk bayrağını gösteriyordu.” Bana şunu söyledi: “Biz sizin terörist olmadığınızı nasıl bilelim?” Dedim ki: “Bu kadar alçalmayın. Türk bayrağı taşıyan terörist olmaz. Bu sivil vatandaş olduğunu bilmelisiniz. Üstelik siz jandarma personelisiniz. Bizim hayatımızı korumakla görevli olan personel bizim hayatımıza kastediyorsa, orada problem var.”

BUNLAR BİZİM ASKER DEĞİL Mİ? BİZE NİYE ATEŞ ETTİLER?

Gece saatlerinde ise ışıksız bir helikopter tarafından kendilerine ateş açıldığını söyleyen 15 Temmuz gazisi, “O can pazarında bir kısım insanlar hayatlarını kaybetti. O esnada yanımda olanlardan yaşça benden birkaç yaş büyük olan Akif Kapaklı Bey, bağırsaklarına mermi isabet etmişti. Oğlu da yanımızdaydı. Oğlu şok geçiriyordu, Ömer Faruk Kapaklı ismiyle. “Abi, bunlar bizim asker değil mi? Bize niye ateş ettiler?” diyordu. Bağırarak Allah vermesin öyle bir hengame, kafa karışıklığı, kaos, şok, çok kötü bir tablo.” ifadelerini kullandı.

VURULDUĞUMU HASTANEDE FARK ETTİLER

Yaralananları aracıyla hastaneye götürdüğünü belirten Kansız, kendisinin vurulduğunu ilk anda anlamadığını hastanedekilerin uyarısı üzerine fark ettiğini söyledi. Kansız o anları şöyle anlattı;

Ameliyata aldılar Akif abiyi. Gece 04.00 veya 05.00 doğru şehit olduğu haberini aldık. O esnada sırtımdan kan aktığını gördüler. Ben şok içinde farkında değilim. Helikopterden şarapneller vücudumda kalmış. Röntgenlerde bir de mermi yediğim söylendi. Kan akınca omzumdan ve belimden, biz orada Akif abiyi bırakıp tekrar geriye dönmek istiyoruz. Çünkü orada can pazarı yaşandı. İnsanlar arabayla hastaneye intikal ediyor ve müdahale edilmesi gerekiyor. Fakat beni bırakmadılar. Dediler ki: “Siz de yaralısınız. Sizi bırakamayız.” Dedim: “Bende bir şey yok.” Ama yok dediler. “Sen ön tarafı görmüyorsun, arka taraftan kan akıyor.” Hastanede kalmam gerektiğini ama daha ağır yaralılardan müdahale sonucu bana fırsat geleceğini söyleyince kalmak zorunda kaldım. 

Gaziliğin kendisi için bir gurur kaynağı olduğunu söyleyen 15 Temmuz gazisi, darbecilerin gerekli cezaları almadıklarını düşündüğünü belirterek bu alçakların ‘idam’ cezasıyla cezalandırılmaları gerektiğinin altını çizdi. 

 

KAYNAK: HABER7
YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.