Yapay zeka filozofları korkuttu: ‘Bilinç kazanırsa…’ deyip uyardılar
Yapay zeka teknolojisi hızla gelişirken birçok akademisyen, ve yazılımcı yapay zeka sistemlerinin 2035 yılına kadar bilinç kazanabileceğini söylemiş. Yapay zeka bilinçliği büyük tartışmalara yol açmıştı. The Guardian gazetesinde yer alan habere göre …
Yapay zeka teknolojisi hızla gelişirken birçok akademisyen, ve yazılımcı yapay zeka sistemlerinin 2035 yılına kadar bilinç kazanabileceğini söylemiş. Yapay zeka bilinçliği büyük tartışmalara yol açmıştı.
The Guardian gazetesinde yer alan habere göre filozoflar yapay zeka konusunda endişeli… Bazı kesimler, yapay zekanın acı, mutluluk ve benzeri duyguları deneyimleyebileceğine inanırken, diğerleri bunun mümkün olamayacağını savunuyor.
London School of Economics’ten filozof Jonathan Birch, Bu görüş ayrılıklarının tıpkı hayvanların bilinçliliği üzerine farklı kültürlerin sahip olduğu görüşlere benzer bir şekilde, toplumsal çatlaklara yol açabileceğini belirtti.
Birch, yapay zekanın bilinç kazanmasının sadece bilim kurgu değil, yakın bir gelecekte karşılaşılan bir olasılık olduğunu vurguladı. Öte yandan yapay zeka firmalarının, gelişen bu teknolojiye ticari açıdan odaklanırken, bilincin etik sonuçlarını göz ardı edebileceğinden endişe duyduğunu belirten Birch, “Bu durum, bilinçli yapay zeka sistemlerinin insan hakları tartışmalarını ve etik soruları derinleştirebileceğini belirtti.
Birch, yapay zeka ile duygusal bağ kuran bireyler ile bunun sadece bir araç olduğunu düşünenler arasında anlaşmazlıklar yaşanabileceğini belirterek özellikle aile içindeki ilişkilerde de gerginliklere yol açabileceğini vurguladı. Ayrıca bu tür zıt görüşlerin, gelecekte toplumsal huzursuzlukları tetikleyebileceğini ifade etti..
Oxford Üniversitesi’nden araştırmacı Patrick Butlin de, yapay zeka sistemlerinin bilinçli hale gelmesinin, insanlara karşı tehlikeli sonuçlar doğurabileceğini belirterek, bu gelişmenin potansiyel risklerinin değerlendirilmesi gerektiğini vurguladı. Ancak, yapay zeka şirketlerinin çoğu, bu konuya ticari ve güvenlik açısından yaklaşmayı tercih ediyor ve bu tür etik tartışmaları ikinci plana atıyor.