Papa’dan Gazze İçin Soykırım Uyarısı
Papa Francesco, Gazze’deki durumun soykırım niteliğinde olabileceğini belirtti.
Birleşmiş Milletler ve İnsan Hakları İzleme Örgütü’nün İsrail’in Gazze’deki uygulamalarının “soykırımla uyumlu olduğu” ve “insanlığa karşı suç” teşkil ettiği yönündeki açıklamalarının ardından Vatikan’dan da benzer bir çıkış geldi.
Katolik Kilisesi lideri Papa Francesco, Gazze’de yaşananların “soykırım teşkil ettiğini” savunan uzmanlar olduğunu söyleyerek bu konuda bir inceleme yürütülmesi çağrısı yaptı.
Papa’nın sözleri, bu hafta yayımlanacak bir söyleşi kitabında yer aldı. İtalyan La Stampa gazetesi, “Umut asla hayal kırıklığına uğratmaz” isimli kitaptan bazı bölümleri manşetinden yayımladı.
Yayımlanan bölümlere göre Papa, “Filistinli kardeşlerimiz, topraklarına gıda ve yardım ulaştırmanın zorluğu nedeniyle kıtlık içindeki Gazze’yi terk ediyor” dedi ve şöyle devam etti:
“Bazı uzmanlara göre Gazze’de yaşananlar soykırım niteliği taşıyor. Bunun hukukçular ve uluslararası kuruluşlar tarafından formüle edilen teknik tanıma uyup uymadığını tespit etmek için dikkatli bir şekilde incelenmesi gerekiyor.”
İsrail’in Vatikan Büyükelçiliği, bu konudaki haberlere atıfla “7 Ekim 2023’te İsrail vatandaşlarına yönelik soykırım niteliğinde bir katliam yaşandı ve o tarihten bu yana İsrail, yedi farklı cepheden vatandaşlarını öldürme girişimlerine karşı meşru müdafaa hakkını kullandı” şeklinde bir açıklama yaptı.
Büyükelçilik, “Bu meşru müdafaayı başka bir isimle adlandırmaya yönelik herhangi bir girişim, Yahudi devletini tecrit etmektir” diye ekledi.
Papa Francesco’nun geçen yıl da Filistinli bir grupla özel görüşmesinde “soykırım” ifadesini kullandığı iddia edilmişti.
Papa, 7 Ekim’de kaçırılan İsrailli rehinelerin yakınları ile aileleri Gazze’de olan Filistinlileri, Kasım 2023’te Vatikan’da kabul etmişti.
Filistinli grupta yer alan Beytüllahim’li bir Hıristiyan, Papa’nın kendileriyle görüşmesinde Gazze’de yaşananlar için “Bu bir savaş değil, savaşta bir güç dengesi olur. Bu sivillere karşı bir savaş, bu bir soykırım” dediğini söylemişti.
Bu sözler basında geniş yer bulmuş ancak özel görüşmenin içeriği resmi olarak açıklanmamış, Vatikan’dan bu sözlere teyit gelmemişti.
BM: ‘Gazze’deki politikalar soykırımla uyumlu’
Papa’nın sözleri, uluslararası kuruluşların benzer açıklamalarından hemen sonra basına yansıdı.
İsrail’in Gazze’deki uygulamalarını soruşturmakla yükümlü Birleşmiş Milletler (BM) Özel Komitesi, 14 Kasım tarihli raporunda İsrail’in “Gazze’deki politika ve uygulamalarının soykırım özellikleriyle uyumlu olduğu” sonucuna vardığını açıkladı.
BM’nin Ekim-Temmuz 2023 dönemini inceleyen raporuna göre Gazze’de tüm nüfusunun yüzde 90’ına denk gelen yaklaşık 1,9 milyon kişi son bir yılda evini terk etmek zorunda kaldı.
Raporda İsrail’in 2024 başında Gazze’de “25 bin ton yani iki nükleer bombaya eşit miktarda patlayıcıyla yoğun bir bombalama kampanyası” yürüttüğü belirtildi.
Bu saldırıların su ve hijyen sistemlerini çökerttiği ve tarımsal tahribat ile birlikte toksik kirliliğe neden olduğu ifade edildi.
İnsan Hakları İzleme Örgütü (HRW) de 14 Kasım’da yayımladığı yeni bir raporla İsrail’i Gazze’de Filistinlileri toplu olarak yerinden ederek savaş suçu ve insanlığa karşı suç işlemekle suçladı.
HRW raporunda İsrail’in eylemlerinin “etnik temizlik tanımına uyduğunu” savundu.
İsrail, HRW raporuna “tamamıyla yanlış ve gerçekten kopuk” diyerek tepki gösterdi.
İsrail Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Oren Marmorstein, açıklamasında İsrail’in Gazze’deki insanları değil sadece Hamas’ı hedef aldıklarını vurguladı.
ABD Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Vedant Patel de 14 Kasım’da düzenlediği basın toplantısında gazetecilere, ABD’nin İsrail’in yöntemlerinin soykırımla tutarlı olduğu konusuna “kesinlikle katılmadığını” söyledi.
“Bu tür söylemlerin ve bu tür suçlamaların kesinlikle asılsız olduğunu düşünüyoruz” diye ekledi.
Suçlamalar ne anlama geliyor?
Eski Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) Yargıcı Rıza Türmen, BM özel komitesinin raporuyla ilgili BBC Türkçe’ye yaptığı değerlendirmede bu suçlamaların siyasi ağırlığının olduğunu ancak “hukuki ağırlığının” “Uluslararası Adalet Divanı’nda” olduğunu belirtti.
Türmen, Güney Afrika tarafından İsrail’e karşı açılan davayı hatırlatarak “Soykırım suçunun işlendiğinin ve oradaki Arap, Filistinli nüfusun ortadan kaldırılmasına dair İsrail’in özel bir kastı, niyeti olduğunun ispat edilmesi gerekir ki bu da ancak bir yargı organı tarafından yapılacak bir iştir” diye konuştu.
Eski AİHM yargıcı, BM Özel Komitesi’nin raporunda yer alan İsraillerin sivilleri öldürmesi, insani yardımı engellemesi ve sivilleri açlığa mahkum etmesi gibi bir takım iddiaların BM Soykırım Suçunun Önlenmesi ve Cezalandırılması Sözleşmesi’ndeki maddeler ile “örtüştüğüne” dikkat çekti.
Türmen, “soykırım” suçlamasının ancak Uluslararası Adalet Divanı tarafından verilecek bir karar ile netleşebileceğini hatırlattı.
Buna karşın BM raporunun İsrail’in aleyhinde siyasi olarak kullanılabileceğine dikkat çekti:
“BM Komitesi’nin herhangi bir yaptırımı olamaz. Ancak uluslararası kamuoyunu etkiler.”
Hamas’ın İsrail’e düzenlediği 7 Ekim 2023’teki saldırıda yaklaşık 1.200 kişi öldü ve 251 kişi rehin alındı.
Gazze’deki yerel yetkililere göre İsrail’in saldırılarında ölenlerin sayısı 44 bine yaklaştı.