Bilim insanlarından kritik uyarı: Manyetik Kuzey Kutbu Rusya’ya ilerliyor
Bilim insanları, Manyetik Kuzey Kutbu’nun Rusya’ya doğru hareket ettiğini ve bu hareketin hızının son yıllarda önemli ölçüde değiştiğini açıkladı. Bu durumun, Dünya’nın manyetik alanındaki karmaşık değişimlerden kaynaklandığı belirtiliyor.
Bilim dünyasından dikkat çeken bir açıklama geldi: Manyetik Kuzey Kutbu, beklenmedik bir şekilde Rusya’ya doğru ilerliyor. Üstelik bu hareketin hızı da son yıllarda ciddi değişiklikler gösteriyor.
MANYETİK KUZEY KUTBU NEDİR
Pusula iğnelerinin gösterdiği yön olan Manyetik Kuzey Kutbu, sabit olan coğrafi Kuzey Kutbu ile aynı yerde bulunmuyor.
Dünya’nın manyetik alanındaki değişimler, Manyetik Kuzey Kutbu’nun yer değiştirmesine neden oluyor.
Britanya Jeolojik Araştırmalar Kurumu’ndan (BGS) Dr. William Brown, Dünya’nın manyetik alanını oluşturan ana etkenin, gezegenin çekirdeğinde hareket eden erimiş demir olduğunu belirtiyor.
Dr. Brown, “Bu kaotik ve çalkantılı yapıyı izlemek mümkün, ancak gelecekteki hareketlerini kesin olarak tahmin etmek oldukça zor.” diyor.
MANYETİK KUZEY KUTBU’NUN HIZI NASIL DEĞİŞİYOR?
Dr. Brown’a göre Manyetik Kuzey Kutbu, 1600’lerden 1990’lara kadar yılda yaklaşık 10-15 kilometre hareket etti.
Ancak 1990’larda Arktik Okyanusu’na doğru kayan kutup, 2000’lerin başında yılda 55 kilometreye kadar hızlandı. Son 5 yılda ise bu hız yılda yaklaşık 25 kilometreye düştü.
BU HAREKETLİLİK TEKNOLOJİYİ NASIL ETKİLİYOR
Manyetik Kuzey Kutbu’nun hareketi, GPS sistemlerinden akıllı telefonlardaki pusula uygulamalarına kadar birçok teknolojiyi etkiliyor.
Ayrıca askeri ve navigasyon sistemleri için de kritik bir öneme sahip. Bu değişimleri izlemek için ABD Ulusal Okyanus ve Atmosfer İdaresi ile iş birliği içinde Dünya Manyetik Modeli geliştiriliyor.
Manyetik alanın kaynağı, Dünya’nın dış çekirdeğinde bulunan ve gezegenin merkezinden gelen ısı nedeniyle hareket eden erimiş demir.
Bu sıvı metalin akışı, manyetik kutbun konumunu doğrudan etkiliyor. Dr. Brown, “Bu hareketleri kesin olarak tahmin etmek mümkün değil, ancak sürekli izleme ve modelleme ile önemli veriler elde ediyoruz.” diyor.