Hasan Kaçan’ın, yeni projesi “Cukk!”

Hasan Kaçan oynadığı dizilerle tanınsa da karikatürist ve mizah tarafı da oldukça ağır basan bir isim.

Özellikle Ekmek Teknesi’ndeki esprili sahneleri izleyenleri kırıp geçiriyordu. Kaçan, yeni bir mizah projesine adım attı.

“CUKK” MİZAHA YENİ BİR SOLUK GETİRECEK

“Cukk” isimli projenin tanıtımı Sepetçiler Kasrı’nda gerçekleşti.

Toplantının ardından çok daha yoğun bir şekilde yol alacaklarını dile getiren Kaçan, “Sözlü kültürümüzde ‘cuk oturmak’ diye bir ifade vardır. Yani sözü yeri geldiğinde etkili bir şekilde söylemek, aslında cuk oturmak o demek.” dedi.

“MİZAH MASUMUN VE MASLUMUN YANINDA MUHAKKAK YER ALMALI”

Karikatürün sayfalar dolusu yazıyla anlatılacak bir şeyi birkaç çizgiyle çok etkili bir şekilde anlatabildiğine işaret eden Kaçan, şunları kaydetti:

Mesela rahmetli Naci el-Ali, Hanzala’nın çizeri, vefatının üzerinden 37 yıl geçmesine rağmen biz o çizgiyi gördüğümüz anda masumları ve mazlumları sembolize ettiğini anlıyoruz.

Dolayısıyla mizah tabii ki tebessümle birlikte olmalı ama muhakkak içi dolu olmalı. Masumun ve mazlumun yanında muhakkak yer almalı.

Biz bu kısa bir buçuk aylık pilot yayınımızda karikatürlerin, çizgilerin aşağı yukarı yüzde 90’ını hep Gazze üzerine kurduk. Tabii ki bu aynı zamanda Filistin hadisesiyle de örtüşüyor. Biz de çizgiyle, yazıyla, mizahla Filistin ve Gazze hadisesini canlı tutmaya gayret ediyoruz. Çünkü orada bir soykırım var.

“BİNLERCE YILLIK BİR GELENEKTEN GELİYORUZ”

Çizginin her zaman güldürmek zorunda olmadığını bazen uyandırıcı bir etkiye de sahip olabileceğini vurgulayan Kaçan, “Genç çizer arkadaşlarımız elbette çiziyorlar, biz de o yaşlarda hep çizdik. Ama şunu çok araştırmadık, aslında binlerce yıllık bir gelenekten geliyoruz. Bütün tarihimizde mizah bir yana ve mizahı olmayan daha doğrusu tebessümü olmayan, daha doğrusu latifesi olmayan hiçbir insan ilişkisi bile neredeyse yok. Biz de bunu aynı zamanda bir şekilde izleyiciyle paylaşmak, yazarak, çizerek bir şekilde onu vücuda getirerek paylaşmak istiyoruz. Tebessüm ettirelim ama gerektiği zaman da dişleri sıktıralım ve yapılan kötülükleri unutturmayalım ama iyilikleri de tabii unutmayalım.” diye konuştu.

Kaçan, mizah dergilerinin 2000’li yılların başından itibaren birbirinin ardı sıra kapanmaya başladığını belirterek, “Biz bu peş peşe kapanan dergilerin, çizerlerinin, yazarlarının hala son derece usta bir şekilde ve canlı bir şekilde bulunduklarını biliyoruz. Herkes bir mecra arıyor. Biz de o kıymetleri Cukk! mecrasının içerisinde tekrardan hep beraber değerlendirelim ve güzel mizahı, iyi mizahı, tatlı ve hilesiz mizahı. Onlarla birlikte yazıp çizip paylaşalım.” ifadesini kullandı.

“UMARIZ Kİ KÜLTÜR DÜNYASINA BİR KATKIMIZ OLUR”

GENAR Başkanı ve İnsanlık İçin Kayıt Altında İnisiyatifi Kurucusu İhsan Aktaş, kültür çalışmalarının zorluğuna değinerek, mizah platformunun kendi mecrasını bulması için medya kuruluşlarından katılımcılarla mizah platformunun konuşulması için bir araya geldiklerini kaydetti.

Aktaş, Cukk! projesinin İnsanlık İçin Kayıt Altında İnisiyatifi ve Yeni Sanat Vakfı tarafından da desteklendiğine işaret ederek, “Umarız ki kültür dünyasına bir katkımız olur. Hasan Kaçan önemli bir birikim. Bu birikimin kamuoyunda duyurulmasının da çok hoş bir katkı olacağını düşünüyorum.” değerlendirmesinde bulundu.

Çizgilerin önemini vurgulayan Aktaş, “Çizginin birçok meseleyi ölümsüz hale getirmesi bakımından da Hanzala resminin bugün burada gösterilmesinin kıymetli olduğunu düşünüyorum.” diye konuştu.

“KALİTELİ MİZAH ÜRETMEYİ HEDEFLEYEN BİR PLATFORM”

Kaçan ve Aktaş toplantıda kürsüye gelerek proje hakkında bilgiler paylaştı. Daha sonra toplantıya katılanların yorum ve önerilerini sunduğu etkinlikte projesinin detaylarını konuşuldu.

“Ne olduysa oldu! Biz buradayız.” sloganıyla yola çıkan mizah projesinin duyuru metninde “Cukk! bu ülkenin kültür ikliminin her bir renginden beslenen, hakaret etmeden küfretmeden aşağılamadan tebessümle kaliteli mizah üretmeyi hedefleyen bir platformdur.” ifadesine yer verildi.

Tanıtım görsellerinde Naci el-Ali’nin çizdiği sırtı dönük, elleri arkasından bağlı, yalın ayaklı, elbisesi yamalı 10 yaşındaki Hanzala ile benzer şekilde resmedilmiş başka milletleri simgeleyen çocuk çizimleri de dikkati çekti.