Eğitimde Eşitsizlikler Azalıyor
Mahmut Özer, Türkiye’de eğitime erişim sağlandığını, eşitsizliklerin okul dışında olduğunu vurguladı.
TBMM Milli Eğitim, Kültür, Gençlik ve Spor Komisyonu Başkanı Mahmut Özer, Türkiye’nin eğitime erişimle ilgili bir problemi olmadığını belirterek, “Bizim artık okul dışı ortamlardan kaynaklanan eşitsizlikleri en aza indirgeyebilmek ve kişiselleştirilmiş eğitimi odağa alarak herkesi mümkün olduğu kadar en iyi eğitime, eksikliklerini gidererek, farkları en aza indirgeyerek, beşeri sermayemizin niteliğini çok daha üst seviyelere çıkarma zorunluluğumuz var.” dedi.
İstanbul Sanayi Odası (İSO) tarafından Türkiye’nin nitelikli insan kaynağına katkı sağlamak amacıyla kurulan İSO Akademi’nin yeni eğitim programı, basın toplantısında tanıtıldı.
İSO Yönetim Kurulu Başkanı Erdal Bahçıvan’ın ev sahipliğinde düzenlenen toplantıya, TBMM Milli Eğitim, Kültür, Gençlik ve Spor Komisyonu Başkanı Mahmut Özer ve İstanbul Valisi Davut Gül katıldı.
Özer, konuşmasında, Türkiye’nin eğitimde fırsat eşitliğiyle ilgili önemli adımlar attığını belirterek, “Sayın Cumhurbaşkanımızın liderliğinde son 20 yılda eğitime erişimle ilgili çok önemli mesafeler katedildi. Şu anda temel eğitimde, ortaöğretimde okullaşma oranı yüzde 99’un üzerine çıkmaya başladı. Buradan kim faydalandı? Sosyal ekonomik olarak dezavantajlı kesimler ve kız çocukları.” diye konuştu.
“Okullar eşitsizliklerin üretildiği yerler değildir”
Özer, Türkiye’nin eğitime erişimle ilgili bir problemi olmadığına işaret ederek, şunları kaydetti:
“Şu an önümüzde çok önemli gündem var. İkinci boyut, erişilenin kalite farkını mümkün olduğu kadar minimuma indirgeyebiliyoruz. Ama şunun altını çizmemiz lazım, okullar eşitsizliklerin üretildiği yerler değildir. Okullar, okul dışı ortamlardaki eşitsizliklerin aslında farkının azaltıldığı minimize edildiği yerlerdir. Bizim artık okul dışı ortamlardan kaynaklanan eşitsizlikleri en aza indirgeyebilmek ve kişiselleştirilmiş eğitimi odağa alarak herkesi mümkün olduğu kadar en iyi eğitime, eksikliklerini gidererek, farkları en aza indirgeyerek, beşeri sermayemizin niteliğini çok daha üst seviyelere çıkarma zorunluluğumuz var.”
Yapay zekanın yeni ürettiği mesleklere değinen Özer, eğitim programlarında yapay zekayla ilgili programların olması gerektiğinin altını çizdi.
Özer, insan kaynağının, sürekli yapay zeka teknolojilerinin avantajlarıyla, fırsatların, riskleriyle takip edilmesi gerektiğini belirterek, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Yapay zekanın aniden, hızlı bir şekilde devre dışı bırakamayacağı ilk eğitim, mesleki eğitim. Onun için mesleki eğitimi çok daha güçlendirmemiz lazım.Türkiye’de tüm gençlerimiz diplomalarına mahkum. hangi eğitim alıyorsa ömür boyu o alanda istihdamı aramak durumunda kalıyoruz. Ama iş gücü piyasası zaman zaman belli alanlarda daralabilir, belli alanlarda açılım kazanabilir. Ama biz genç insan kaynağımızı buna dayanıklı kılacak mekanizmaları maalesef inşa edememişiz. Onun için mezuniyeti ne olursa olsun tüm iş dünyası tarafından tanınan ve beceri transferine imkan veren eğitim destek platformları oluşturmamız gerekiyor.”
İstanbul Valisi Gül de İstanbul Çocukları Vakfı’nın yaptığı çalışmalara ilişkin bilgi verdi.
İstanbul’da 95 ödev evi olduğunu dile getiren Gül, “İnşallah bunu 300’lere, 400’lere ulaştıracağız. Somut olarak yaptığımız şey şu, orada görevlendirdiğimiz öğretmenlerimiz var. Çocukların okul dışında, yürüme mesafesinde, ailenin de bildiği yerde ödevlerini yaptığı, sosyalleştiği ve bir şekilde bizim destek olduğumuz alanlar.” diye konuştu.
Beyin göçüne de değinen Gül, “Beklentimiz şu. Dünyanın neresine giderlerse gitsinler, orada eğitim alırlar, dönerler, orada yerleşirler. Ama bu topraklardan kopmasınlar. Bu topraklara ait olduğunu bilsinler.” ifadelerini kullandı.
“Endüstriyel robot sayısı dünya genelinde 4,3 milyona ulaştı”
Erdal Bahçıvan da yıllardır her platformda “sanayi ve üretim toplumu olmanın en temel yolu nitelikli eğitimdir” tespitini dile getirdiklerini ve mesleki eğitimden üniversite-sanayi işbirliğine kadar birçok alanda çeşitli eğitim projelerini hayata geçirdiklerini söyledi.
21. yüzyılda birçok alanda olduğu gibi, bilgi ve iletişim teknolojilerinde de devrim niteliğinde ilerlemelerin yaşandığı bir süreçte olunduğunu belirten Bahçıvan, firmaların orta vadede yapacakları yatırımlarda teknolojiyi önceleyeceklerinin net bir şekilde anlaşıldığını vurguladı.
Bahçıvan, teknolojik gelişmelerin toplum ve sanayi düzeyinde etkili ve sürdürülebilir olmasının ancak insan sermayesinin de bu dönüşüme entegre edilmesiyle mümkün olduğuna dikkati çekerek, şöyle devam etti:
” Dünya Bankası’nın araştırmalarına göre, küresel ölçekte robotların üstlendiği görev oranının 2030’a kadar yüzde 30 artması beklenmekte. Bu yıl itibarıyla endüstriyel robot sayısı dünya genelinde 4,3 milyona ulaştı, birbirine bağlı cihaz sayısının ise 2030’a kadar 39 milyara ulaşması beklenmekte. Tüm bu veriler, bu teknolojilerle ilgili becerilere sahip bir iş gücü gerekliliğini de gelecek adına kaçınılmaz hale getiriyor.”
“Sanayi eğitim sisteminin yetiştirdiği insan gücüyle çalışıyor”
Bahçıvan, 21. yüzyılın eğitiminde hayat boyu öğrenme ve bilgi toplumu hususlarının öne çıktığını ifade ederek, “Sanayi eğitim sisteminin yetiştirdiği insan gücüyle çalışıyor. Ayrıca eğitim süreci, toplumun sanayi ve üretim kültürüne hazırlanmasını sağlama görevini de üstlenmiştir. Bu nedenle durağan bir anlayış yerine eğitim sisteminin sürekli olarak dinamik bir şekilde endüstriyi ve teknolojiyi izlemesi ülkemiz için çok önemlidir. Yeni çağın, yeni mesleklerini etkili bir şekilde icra edebilecek nitelikli insan kaynağını yetiştirmeye odaklanmalı ve bunu sağlayacak nitelikli eğitime gereken önemi vermeliyiz.” diye konuştu.
OECD verilerine göre, gelişmiş ülkelerde hayat boyu öğrenme programlarının iş gücü verimliliğini artırmada kilit rol oynadığını vurgulayan Bahçıvan, konuşmasını şöyle sürdürdü:
“İSO Akademi’yi ezbere dayalı bir sistem yerine, kendini sürekli yenileyen ve günceli takip eden bir yapıda oluşturduk. Akademimiz bugüne kadar sunduğu Mini MBA, ihtiyaca dayalı sertifika ve uzmanlık programlarından oluşan bine yakın eğitimle 2019’dan bu yana 200 bine yakın katılımcıya ulaşırken, 360’tan fazla eğitmenimizle verilen bu eğitimlerden yüzde 90’ın üzerinde memnuniyet sağlandı. İSO Akademi’nin 7/24 erişilebilecek yeni eğitim yönetim sistemiyle birlikte, dijital çağın hızına ayak uydurarak, sanayicimizin ihtiyaç duyduğu bilgiye her an erişimini sağlayacak online eğitim platformumuzu da hayata geçiriyoruz.”
Bahçıvan, Türkiye’nin orta vadeli, tutarlı ve sürdürülebilir bir istihdam politikasına ihtiyacı olduğunu sözlerine ekledi.
Açılış konuşmalarının ardından “Geleceğin Eğitim Stratejileri: Yenilikçi İş Dünyası İçin Beceri Setleri” başlıklı panel de düzenlendi. Toplantıya, New York Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Selçuk Şirin de konuk konuşmacı olarak katıldı.