HÜRJET’in silahlı prototipi ilk kez uçtu: Değişiklikler neler?

Türk Havacılık ve Uzay Sanayii AŞ (TUSAŞ) tarafından geliştirilen HÜRJET’in ikinci prototipi 23 Ekim’deki saldırı sonucunda şehit düşenlerin ismiyle birlikte ilk defa uçtu. Öte yandan 25 Nisan 2023’te ilk kez uçan birinci HÜRJET prototipi ise bugüne kadar toplamda 140’ın üzerinde faaliyet gerçekleştirdi.

İkinci prototip göz doldurdu

HÜRJET’in ilk prototipi 45 bin feet irtifanın üzerine çıkmış ve ses hızını aşmayı başarmıştı. Üretilen ikinci prototip ise ilk uçuşunda 26 dakika havada kalarak çeşitli manevra testlerini gerçekleştirdi. 200 knot süratte 10 bin feet irtifaya ilk uçuş başarıyla tamamlandı.

TUSAŞ Genel Müdürü Mehmet Demiroğlu da sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, “Şehitlerimizin isimlerini gökyüzüne taşıyan Hürjet ikinci prototip ilk uçuşunu başarıyla tamamladı. Bu başarı mühendislik kabiliyetlerimizin gücünü bir kez daha kanıtladı. Türk mühendisliğinin gücü ve inancıyla tam bağımsız Türkiye için gece gündüz çalışıyoruz! Emeği geçen tüm çalışma arkadaşlarımı yürekten kutluyorum” dedi.

İkinci HÜRJET’te neler değişti?

Prototip aşamasının ilerleyen iterasyonlarından beklenildiği gibi ikinci prototipte bazı önemli değişiklikler gerçekleştirildi HÜRJET üzerinde. İkinci prototipin özelliklerinden bazıları arasında daha büyük bir alana sahip yeni bir radom, havadan havaya füzeler için kullanılan LAU-129 lançer ve hava girişlerindeki ayırıcı plakalar sayılabilir.

Yeni radomun ilk prototipe göre çok daha fazla alana sahip olması, bu prototipin MURAD AESA radarının HÜRJET’e eklenebileceğini düşündürüyor. Kanat uçlarındaki tasarım değişiklikleri ise HÜRJET’in hafif muharebe uçağına dönüşeceğinin bir göstergesi. Dolayısıyla ilerleyen testlerde ABD üretimi AIM-9X’in muadili olan Görüş İçi Hava Hava Füzesi BOZDOĞAN’ın HÜRJET’ten atıldığını görebiliriz.

HÜRJET’in geliştirilmesindeki birincil amaç Türk Hava Kuvvetleri Komutanlığı’nın 5. Nesil pilot eğitim ve test süreçlerini sağlamak ve eskiyen eğitim uçaklarını envanterden çıkarmak. Ayrıca hafif muharebe uçağı olarak da havadan havaya ve havadan karaya mühimmat taşıyabilen uygun maliyetli bir uçak olacak. Türkiye, hafif muharebe uçağı olarak HÜRJET’e ne kadar ihtiyaç duyar bilinmez ama özellikle Afrika ülkeleri için bu, önemli bir ihracat kapısı açabilir.