Ünlü Bilim İnsanı ve Matematikçi Galileo Galilei Hakkında Doğru Bildiğinizi Zannettiğiniz veya Hiç Duymadığınız 5 Çarpıcı Gerçek
1600’lü yıllarda yaşamış bir matematikçi ve bilim insanı olan Galileo Galilei, astronomi alanında birçok önemli keşfe imza attı. Ancak bu bilim insanına dair bildiklerimizin yanında bilmediklerimiz veya yanlış bildiğimiz birkaç şey var.
Genellikle teleskobunun ardından bakarken tasvir edilen bu adam, aslında kim?
Gelin, Galileo hakkındaki bilinmezlere veya yanlış bilinenlere bakalım.
Galileo Galilei’yi Neden soyadıyla değil de adıyla tanıyoruz?
Örneğin Albert Einstein’ı, Einstein olarak tanıyoruz. Ancak söz konusu Galileo Galilei olduğunda onu kısaca ilk adı ile anıyoruz. Çünkü Galileo’nun 1564’te doğduğu sırada İtalya’da soyadı almak isteğe bağlıydı.
Kişi, günlük sohbetlerde ve hitaplarda, ailesinin ona doğumda verdiği ismi kullanırdı. Bu sebeple Galileo Galilei’ye sürekli olarak Galileo olarak seslenildi ve günümüzde de bu kullanım hâlâ devam ediyor.
Galileo, aslında Pisa Kulesi deneyini gerçekleştirmedi.
1589 ve 1592 yılları arasında Galileo’nun Pisa Kulesi’nde bazı deneyler yaptığı söylenir. Galileo, yaptığı iddia edilen deneylerin birinde eğik Pisa Kulesi’nden ağırlıkları farklı 2 top bırakır.
Buradaki amaç ise topların düşüş süresinin, kütlelerinden bağımsız olduğunu göstermektir. Deneyin yapıldığı söyleyen kişi, bilim insanının öğrencisi Vincenzo Viviani’dir. Ancak böyle bir deney aslında gerçekleşmemiştir.
Galileo, garip şekilde astroloji dersleri de vermiştir.
Modern bilimin babası olarak ifade edilen birinin, astrolojiyle uğraştığını düşünmek biraz tuhaf gelebilir. Ancak o zamanlarda astroloji, astronomiden daha yeni yeni ayrılıyordu ve Galileo, astroloji bilgisi sebebiyle bu alanla da uğraşıyor ve para kazanabiliyordu.
Teleskopu, Galileo icat etmedi.
Orta Çağ’da teleskop benzeri dürbünler, denizciler tarafından kullanılıyordu. Bu bilim insanı, Hollanda’da yaşayan bir optik bilimci olan Lippershey’in teleskop benzeri bir düzenekle çok uzakları görebildiğini duydu.
Galileo kendi optik bilgisi kullanarak, cisimleri 30 kat yakın ve 1000 kat büyük gösterebilen benzer bir cihaz geliştirdi ve bu sayede Ay’ı, Venüs’ü, Jüpiter’i ve Satürn’ü gözlemleyebildi. Yani Galileo teleskobu değil, teleskoptan yola çıkarak farklı bir cihaz geliştirdi.
NASA, bu bilim insanını asla unutmadı.
Galileo Galilei’nin ismini taşıyan uzay aracı, bir yörünge aracı ve bir giriş sondasından oluşuyordu. Bu araç, 1990’da Dünya yörüngesine teslim edildi ve 1995’te Jüpiter’e ulaştı.
Böylece bu bilim insanının ismini taşıyan uzay aracı, Jüpiter’in yörüngesinde dönen ilk uzay aracı oldu.
İlginizi çekebilir: