Göç ve Diaspora Vakfı’ndan dikkat çeken öneri: Türkiye’de okuyan sığınmacı gençler ‘Türk’ kabul edilsin
Göç ve Diaspora Vakfı, çarpıcı “Türkiye Göç Hareketliliği Raporunu (2016-2023)” yayımladı. Raporda, Türkiye’deki sığınmacı sorununun çözümü için “Türk soyu ve Türk Kültürüne ait olma” tanımlamasına yeni yorumlama getirilen öneri dikkat çekti.
Türkiye, dünya genelinde göç hareketliliğinde kilit bir ülke olarak öne çıkıyor.
Türkiye’deki esas sorunun yeni sığınmacıların gelişi değil, 12 yıl önce sığınmacı olarak gelenlerin hala bu statüde kalmaya devam etmesi olduğu vurgulanıyor. Göç ve Diaspora Vakfı, bu durumun Türkiye’nin göç yönetimi açısından yeni çözüm yollarına ihtiyaç duyduğunu ortaya koyuyor.
Göç ve Diaspora Vakfı, Türkiye’deki sığınmacı krizine çözüm olabilecek öneriler sunuyor. Rapor, 5543 sayılı İskân Kanunu’nun 7. Maddesine atıfta bulunarak, “Türk soyu ve Türk kültürüne ait olma” tanımının sahada daha etkili bir şekilde yorumlanması gerektiğini belirtiyor. Bu bağlamda, Türkiye Cumhurbaşkanlığı tarafından alınacak bir karar ile, “Türk soyu ve Türk kültürüne ait” olma kavramının genişletilmesi öneriliyor.
Raporda, Türkiye’nin eğitim sistemine dahil edilen sığınmacı gençlerin, eğitimlerini tamamladıktan sonra başka ülkelere göç etmeleri nedeniyle büyük bir kayıp yaşandığı belirtiliyor. Türkiye’nin eğitim süreçlerinde destek verdiği bu gençlerin, tam üretim çağında Batılı ülkeler tarafından “nitelikli göçmen” olarak kabul edilerek devşirilmesinin Türkiye için ciddi bir kayıp olduğu ifade ediliyor. Bu duruma karşı çözüm olarak, eğitim süreçlerini tamamlayarak dil yeterliliği sağlayan gençlerin Türkiye’de kalıcı bir statü elde etmeleri öneriliyor.