Eşinin karaciğeri ile hayata tutundu
Ankara’da 3 yıl önce karaciğer yetmezliği teşhisi konulan Çağlar Güneş (41), eşi Aycan Güneş’in (33) karaciğeri ile hayata tutundu.
Ankara’nın Mamak ilçesinde yaşayan evli ve 2 çocuk babası Çağlar Güneş’e 3 yıl önce alkole bağlı karaciğer yetmezliği tanısı konuldu. İlerleyen süreçte durumu ağırlaşan Güneş, Etlik Şehir Hastanesi’nde tedaviye alındı ve nakil olması gerektiği belirtildi.
Ardından eşi Aycan Güneş, nakil için donör olabileceğini söyledi. Yapılan tetkikler sonucunda Aycan Güneş’in eşine organ bağışında bulunabileceğine karar verildi. Çağlar Güneş, eşinden nakledilen karaciğerle yeniden hayata tutundu.
‘EŞİME TEŞEKKÜR EDİYORUM’
Çağlar Güneş, nakil öncesinde farklı hastanelerde tedavi gördüğünü ancak bir sonuç alamadığını ve son olarak Etlik Şehir Hastanesi’ne başvurduğunu belirterek, “Buradaki doktorlar, artık karaciğerin tamamen yetersiz olduğunu ve nakil olmam gerektiğini söyledi. Bu süreçte eşim, ‘Tetkiklerimiz uygun çıkarsa tabii ki seve seve veririm’ dedi. Yapılan tetkikler sonucunda eşimin donör olmasında herhangi bir sıkıntı görülmedi ve ameliyatımız başarılı bir şekilde gerçekleşti, Eşime teşekkür ediyorum” ifadelerini kullandı.
‘ASLA TEREDDÜT YAŞAMADIM’
Aycan Güneş ise organ nakil listesine girip beklemek istemediklerini söyleyerek, “Çünkü ne kadar bekleyeceğimizi bilmiyoruz. Ve eşim orada sürekli rahatsızlıklar yaşıyordu. O yüzden açıkçası beklemek istemedik. Donörlüğüm de uygun bulununca ameliyat sürecimiz başladı. Çok şükür her şey çok güzel ilerledi. Hayat kurtarma kısmında asla bir tereddüt yaşamadım ama; işte ameliyat korkusu, nasıl olacak, nasıl yapılacak, uyacak mı, uymayacak mı, daha sonrasında onu iyileştirebilecek miyim? Yoksa hani hayat kurtarma açısından gerçekten asla bir tereddüt yaşanmıyor. Yani en azından ben yaşamadım, kimsenin de yaşamadığını düşünüyorum” diye konuştu.
‘BEKLEYEN HAYATLAR VAR’
Organ naklini gerçekleştiren Doç. Dr. Birkan Birben ise “Çağlar Bey’in eşi nakil için gönüllü oldu. Biz de bunları tetkik ettik, değerlendirdik ve verici olarak uygun bulduk ve eşinden canlı karaciğer nakli gerçekleştirdik. Hastamızın süreci boyunca her şeyimiz güzel geçti. Ortalama 23 gün süre zarfında hastamızı taburcu ettik. Hastamız da bu süre zarfından sonra belirli aralıklarla ilaç düzeyleri için bize kontrole geliyor” dedi.
Karaciğer nakillerinde ve diğer nakillerde kadavrayı tercih ettiklerini ancak organ bağışlarının yetersiz olduğunu belirten Doç. Dr. Birben, “O yüzden Türkiye’de ağırlıklı olarak canlı vericili karaciğer nakilleri yapılıyor. Çünkü bekleme süreci her hasta için yeterli olmuyor ve yeterli bağış sağlanamıyor. Bu nedenle özellikle 4’üncü derece yakınlarına kadar; eşinden, çocuğundan, kardeşlerinden, ailesinden canlı vericili nakilleri de değerlendiriyoruz. Türkiye’de şu anda organ bağışına ihtiyaç duyan çok fazla hasta var. Kalp ve akciğer gibi canlı vericisi olmayan hastalıklar var. Organ bağışı çok önemli çünkü bekleyen hayatlar var. O yüzden herkesi organ bağışına davet ediyoruz” ifadelerini kullandı.