Dolar 34,5043
Euro 36,1765
Altın 2.977,96
BİST 9.367,77
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul 19°C
Yağmurlu
İstanbul
19°C
Yağmurlu
Cts 9°C
Paz 10°C
Pts 9°C
Sal 12°C

Trump mı Harris mi! ABD, 47. başkanını belirlemek için sandık başında

ABD’de tarihi gün geldi çattı. Son dönemin en kritik seçimleri olarak gösterilen yarışta ABD’liler 47. başkanı belirlemek için sandık başına gitti. Oy verme ve sayma işlemi devam ederken, Cumhuriyetçilerin adayı Donald Trump ile Demnokratların adayı Kamala Harris’ten peş peşe iddialı açıklamalar geldi.

Trump mı Harris mi! ABD, 47. başkanını belirlemek için sandık başında
6 Kasım 2024 02:42
32

270 delegeye ulaşan başkanlık yarışını kazanıyor

ABD’de başkanlık seçimleri geleneksel olarak her 4 yılda bir kasımın ilk pazartesi gününden sonraki ilk salı yapılıyor.

Ülkedeki seçim sistemi, en fazla oyu alanın değil, en fazla delegeye ulaşan adayın başkan olmasına imkan veren Seçiciler Kurulu (Electoral College) yöntemiyle çalışıyor.

Buna göre ABD halkı, başkanlarını doğrudan kendi oylarıyla değil, seçtikleri delegeler üzerinden dolaylı olarak belirliyor.

50 eyalet ile başkent Washington DC’yi temsilen toplam 538 delegeden oluşan “Seçiciler Kurulu” adı verilen sistemde, her bir eyaletteki delege sayısı, o eyaletin Senato ve Temsilciler Meclisindeki üyelerinin toplamına eşit oluyor.

Bu sistemde bir adayın, başkanlık için 538 sayısının yarıdan bir fazlası olan 270 delegeye ulaşması gerekiyor.

Aynı seçim sistemi kapsamında eyaletlerde yarışı kazanan aday o eyaletin tüm delegelerini alıyor; “Kazanan hepsini alır (winner-take-all-system)” adıyla anılan bu kural, o eyalette kaybeden adaya verilen oyları yok saydığı için tartışılıyor.

ABD seçim sisteminde toplamda daha fazla oy almasına rağmen kritik eyaletleri kaybettiği için delege sayılarında geride kalıp yarışı kaybeden başkan adayları bulunuyor.

Buna en güncel örnek olarak, 2016 başkanlık seçimlerinde rakibi Hillary Clinton’dan 2,8 milyon daha az oy alan Donald Trump, salıncak eyaletlerde kazanarak 304 delegeye ulaştı ve rahat şekilde başkan oldu.

Seçimlerin kaderini “salıncak eyaletler” belirliyor

Bu sistemde başkanlık seçiminin kaderini, Cumhuriyetçi ile Demokratlar arasında gidip geldikleri için “salıncak” olarak da adlandırılan çekişmeli eyaletler belirliyor.

2024 seçimlerinde başkanlık için ulaşılması gereken toplam 270 delege sayısının 93’ünü teşkil eden Arizona, Nevada, Wisconsin, Michigan, Pennsylvania, Kuzey Carolina ve Georgia “salıncak eyalet” konumunda bulunuyor.

Güncellenen sayılara göre, Arizona 11, Nevada 6, Wisconsin 10, Michigan 15, Pennsylvania 19, Kuzey Carolina 16 ve Georgia 16 delege sahibi.

California’nın 54, Texas’ın 40, Florida’nın 30 ve New York’un 28 delegesi bulunuyor ancak delege sayısı fazla olan bu eyaletlerin parti eğilimleri uzun yıllardır pek değişmediği için toplamda sonuca etkileri büyük olmuyor. Örneğin, California ve New York uzun yıllardır Demokrat, Texas ve Florida ise uzun zamandır Cumhuriyetçi eğilimiyle biliniyor.

Bu eyaletler dışında, Alabama 9, Kentucky 8, Kuzey Dakota 3, Alaska 3, Louisiana 8, Ohio 17, Maine 4, Oklahoma 7, Arkansas 6, Maryland 10, Oregon 8, Massachusetts 11, Colorado 10, Rhode Island 4, Connecticut 7, Minnesota 10, Güney Carolina 9, Delaware 3, Missisippi 6, Güney Dakota 3, Missouri 10, Tennessee 11, Montana 4, Nebraska 5, Utah 6, Hawaii 4, Vermont 3, Idaho 4, New Hampshire 4, Virginia 13, Illinois 19, New Jersey 14, Washington 12, Indiana 11, New Mexico 5, Batı Virginia 4, Iowa 6, Kansas 6 ve Wyoming 3 delege sahibi. Özel statüsü olan başkent Washington DC’nin de 3 delegesi bulunuyor.

Kongre seçimleri

Kongrenin hangi kanadının hangi parti tarafından kontrol edildiği, ABD başkanının çalışma alanını doğrudan etkilediği için ülke siyasetinde büyük öneme sahip. Başkanın özellikle bütçe yapma, asker gönderme gibi kararları alma ve dış politika gibi başlıklarda Kongre ile çalışması gerekiyor.

435 sandalyeli Temsilciler Meclisi üyeleri 2 yıllığına göreve gelirken, 100 sandalyeli Senato üyeleri 6 yıllığına seçiliyor. Böylece her 2 yılda bir yapılan Kongre seçimlerinde Temsilciler Meclisinin tamamı, Senato’nun ise 3’te 1’i değişmiş oluyor.

Temsilciler Meclisinde hangi eyaletin ne kadar temsilcisi olacağı, eyaletlerdeki seçim bölgelerinin nüfus yoğunluğuna göre belirlenirken, Senato’da ise her eyaletin 2 senatörü bulunuyor.

Temsilciler Meclisi üyesinin en az 25 yaşında ve en az 7 yıldır ABD vatandaşı olması, temsil edeceği eyalette yaşaması şart. Bir senatörün de en az 30 yaşında ve en az 9 yıldır ABD vatandaşı olması gerekiyor.

Seçim gününden sonraki süreç

ABD’de seçim süreci, seçim gününden sonra da uzun bir süreyi kapsıyor. Tarihler, eyaletlere göre farklılık gösterse de tüm eyaletlerin 10 Kasım-11 Aralık’ta seçim sonuçlarını resmen onaylaması gerekiyor.

17 Aralık’a kadar her eyaletin Seçiciler Kurulu üyelerinin, başkan adayına oyunu verip, bu oyları Washington’a göndermesi öngörülüyor. Gönderilen oyların en geç 23 Aralık’a kadar ABD Kongresine ulaşması gerekiyor.

Temsilciler Meclisi Genel Kurulu salonunda 6 Ocak’ta bir araya gelecek Kongre üyeleri, eyaletlerden gelen oyları alfabetik sıraya göre okuyup sayacak. Bu süreç tamamlandıktan sonra sonuçlar resmen duyurulacak.

Yeni ABD başkanı, 20 Ocak 2025’te yemin ederek görevine resmen başlayacak.

ETİKETLER: , , , ,
YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.