Korkmadan Önce Bilmelisiniz: Bir Örümceğin Tehlikeli Olup Olmadığını Nasıl Anlarsınız?
Örümceklerden birçoğumuz içgüdüsel olarak ürkeriz. Uzaklaştırmak bir yana dursun hele ki daha önce görmediysek direkt koşarak uzaklaşmayı tercih ederiz. Bunları yapmadan önce aslında böceklerin tehlikeli olup olmadığını anlayarak da hareket etmek mümkün.
Bu küçük hayvanlar düşündüğümüz gibi her zaman tehlikeli değil. Ama bazıları da var ki tehlikeleri ile âdeta birer ölüm makinesine dönüşebiliyor.
İşte, örümceğin tehlikeli olup olmadığını anlamanıza yardımcı olacak birkaç ipucu.
Tüm örümcekler zehirlidir ancak çoğu zehrin insanlar için etkisi yok denecek kadar az.
Zehrin etkisi, örümceğin türüne, zehrin bileşimine ve avına göre değişiyor. Karadul gibi bazı örümcekler, güçlü bir nörotoksin taşıyarak insanlara zarar verebilecek zehre sahip.
Bu türler genellikle kendilerini tehdit altında hissettiklerinde saldırıya geçiyorlar. Yani bir örümceğin tehlikeli olup olmadığını anlamanın ilk yolu, örümceğin davranışlarını izlemekten geçiyor.
Kendini savunmak için kaçan, saklanan örümcekler genellikle insanlara zarar vermezler. Ancak tehdit altında hisseden bir örümcek ani hareketlerle karşılık verebilir.
Bir de örümceklerin yaşam alanlarını da dikkat edebilirsiniz. Eğer garaj, bodrum ve tavan arası gibi tenha, rahatsız edilmeyen alanlarda böcek gördüyseniz zehirli örümceklerle karşılaştınız demek olabilir.
Göz önünde bulundurmanız gereken bir diğer ipucu ise örümceğin fiziksel özellikleri.
Örümcek gördüğünüzde onu inceleyerek de bir fikir sahibi olabilirsiniz, tabii ki böyle bir fırsatınız varsa.
Zehirli örümcek türleri, parlak renkler ve belirgin desenler gibi özellikler sergileyebiliyor. Örneğin, Avustralya’da huni ağ örümcekleri, siyah ve parlak bir vücuda sahip ve oldukça agresif.
Bu tür örümceklerin zehirli olduğunu anlamanın diğer bir yolu da vücut boyutlarına bakmak. Büyük dişleri ve belirgin zehir bezleri olan örümceklerin insanlara zarar verme olasılığı daha yüksek.
Ancak unutmamanız gereken bir detay daha var. Vücudu küçük olan bazı türler de oldukça zehirli olabiliyor. Bu yüzden de sadece boyutlarını ya da renklerini dikkate almak yeterli bir koruma değil.
Örümceklerin bulunduğu coğrafi bölge de tehlikeli olup olmadığını anlamada önemli.
Zararlı örümcek türlerinin çokluğu bölgelere göre de değişiyor. Avustralya, ABD ve bazı Afrika ülkeleri gibi tropik ve subtropikal iklimlerde daha fazla zehirli örümcek türüne rastlanıyor.
Türkiye’de ise en bilinen tehlikeli örümcek türleri, karadul ve sarı kese örümceği. Karadul, dünyanın en zehirli örümcek türlerinden biri. Akdeniz ülkelerinin birçoğunda varlar. Türkiye’de de İstanbul, Ankara, Adana, Van, Kars ve Mardin’de görüldü.
Sarı kese örümceği ise insan sağlığı için tehlikeli olabilecek bir diğer tür. Sarımsı veya kırmızımsı turuncu renklerde olan bu örümcek genellikle Marmara, İç Anadolu ve Karadeniz bölgelerinde görülüyor. Yaşam alanları ise tarla, bahçe, yaprak arası, mahzen, atölye veya evler oluyor. Yani yaşamadığı yer yok!
Sonuç olarak, bir örümceğin tehlikeli olup olmadığını anlamak için davranışlarına, fiziksel özelliklerine ve yaşadığı bölgeye bakabilirsiniz. Ancak unutmamak gerekir ki örümcekler de doğanın bir parçası ve ekosistemde önemli bir rol oynuyorlar.