Dolar 34,4936
Euro 36,4071
Altın 2.956,95
BİST 9.287,39
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul 18°C
Parçalı Bulutlu
İstanbul
18°C
Parçalı Bulutlu
Cum 18°C
Cts 9°C
Paz 10°C
Pts 11°C

Yenidoğan çetesi ülke gündeminde: Uzmanı yoğun bakım sürecini anlattı

Kanuni Sultan Süleyman Eğitim ve Araştırma Hastanesi Yenidoğan Uzmanı Dr. Gülşen Acar, Türkiye’yi sarsan olaydan sonra yenidoğanlarda yoğun bakım süreçlerine ilişkin bilgi verdi.

Yenidoğan çetesi ülke gündeminde: Uzmanı yoğun bakım sürecini anlattı
26 Ekim 2024 11:04
24
İHA

Türkiye yenidoğan çetesinin kan donduran suçlarını konuşuyor.

Operasyonla ortaya çıkan olaylar tüm Türkiye’yi sarsarken olay sonrası yenidoğanlarda yoğun bakım süreci de gündeme geldi.

Dünya gözü açan bebeklerden kimi erken doğan kimi ise riskli gebelikler ya da doğum sırasında gelişen problemler nedeniyle yoğun bakıma alınarak tedavileri gerçekleştirilirken uzmanlar da bu sürece ilişkin bilgi verdi.

7-24 KESİNTİSİZ TAKİP

Sağlık Bilimleri Üniversitesi Kanuni Sultan Süleyman Eğitim ve Araştırma Hastanesi Yenidoğan (Neonatoloji) Bölümü’nden Uzm. Dr. Gülşen Acar da yenidoğanda yoğun bakım işleyişine ilişkin konuştu.

“BİRÇOK BRANŞIN İŞ BİRLİĞİ VE TEKNOLOJİK DONANIMLA BEBEKLERİ TAKİP EDİYORUZ”

Yenidoğan bebeklerde süreçlere yönelik konuşan Uzm. Dr. Gülşen Acar, “Yenidoğan yoğun bakım üniteleri, doğumdan sonra ilk 28 gündeki hasta bebeklerin tedavi edildiği hastanelerin en kritik ünitelerinden biridir. Biz yenidoğan bebeklerin özellikle de erken dönemde solunum problemlerini, enfeksiyonları, çok küçük doğmuş; prematüre bebekleri özel cihazlarla, özel tedavi yöntemleri ve özel bir ekiple takip ederek tedavilerini gerçekleştiriyoruz. 30 kuvöz, 12 yataklı yenidoğan servisi olmak üzere toplam 42 yatak kapasitesiyle yenidoğan yoğun bakım ünitemiz mevcut.

Özellikle 3 ve 4’ncü düzey yenidoğan yoğun bakım kısmında çok riskli bebeklerin takibini yapmaktayız. Tabi ki bu riskli bebeklerin takibinin yapılması için hastanenin fiziki alt yapısı ve teknolojik donanımının yeterli olması gerekir, bu bir zorunluluktur.

İleri düzeyde yenidoğan tedavi basamaklarını uygulayabilmekteyiz, bir ekip çalışması olarak yapıyoruz. Hastanemizde bulunan çocuk cerrahisi, kardiyoloji, beyin cerrahisi, göz hastalıkları, çocuk radyolojisi uzmanımız ve diğer ilgili birçok yan dalların iş birliğiyle ve tabi ki teknolojik donanımın bize verdiği avantajla birçok bebeğimize fayda sağlamayı amaçlıyoruz.

Bunu sağladığımız zaman ekstra mutluluk ve gurur vermekte. Bebeğin daha doğumhaneden transportu esnasında bile o uygun ısı ve nem dengesi o andan itibaren sağlanmaya çalışılıyor” dedi.

“BEBEĞİN HAFTASI, KLİNİK TANISINA GÖRE TEDAVİ DEĞİŞİKLİK GÖSTERİYOR”

“Hemşire arkadaşlarımız da yenidoğan yoğun bakım ünitesinde çalışmadan önce çok ciddi eğitimlerden geçiyorlar” diyen Uzm. Dr. Acar, “O yüzden haftasına, bebeğin klinik durumuna göre hep dengeli bir şekilde bakım sağlanıyor. Bütün tedavileri de bebeğin özelinde veriyoruz. İhtiyacı ve gerektiği kadar vermeye özen gösteriyoruz. Kesintisiz, düzenli, oldukça muntazam bir destek sağlanabilmekte. İleri derecede prematüre olan, çok düşük doğum ağırlıklı bir bebeğin yaklaşımıyla 1’inci düzey yatırmış olduğumuz, yeni doğan sarılığı olan, daha stabil bir bebeğin yaklaşımı çok farklılık gösteriyor.

Yatış anından itibaren ailelere de bebeğin klinik durumuna göre çok ayrıntılı bilgi veriyoruz. Kuvözün ısı, nemine kadar her bebeğin haftası, klinik tanısı, durumuna göre tedavi planı da değişiklik gösteriyor. Hem vicdani sorumluluğumuz gereği hem mesleki sorumluluk adına en az aileleri kadar titiz davranmaya çalışıyoruz çünkü bebekler bize bir emanet.

Enfeksiyon riskine karşı bazen bazı sınırlamalar getiriyoruz, özellikle 3,4’üncü düzeyde yatan bebekler için ziyaret saatlerini daha sınırlı tutuyoruz, bunun bebeğin faydası için olduğunu ayrıntılı olarak ailelere aktarıyoruz, her gün düzenli olarak ailelere bilgi veriliyor. İş zaten daha hamilelik sürecinde başlıyor, kadın doğum takibinin düzenli yapılmasıyla beraber başlıyor, ailelerin bilinçli olması çok önemli” şeklinde konuştu.

“YENİ DOĞANLAR ÇOK HASSAS BİR POPÜLASYON”

Bebeklerde ateş, emme bozukluğu gibi durumlara yönelik konuşan Çocuk Enfeksiyon Hastalıkları Uzmanı. Dr. Burcu Bursal, antibiyotik kullanımının zamanında ve uygun tanıda çok önemli işlevler gördüğünü belirtti. Gereksiz yere antibiyotik kullanılmaması gerektiğini aktaran Uzm. Dr. Bursal, sözlerini şöyle sürdürdü:

Antibiyotikleri kullanmamız gereken zamanda gerekli, uygun tanılarda, uygun dozda ve sürede kullanmak çok önemli. Sağlık Bakanlığı’mızın da bu konuda çalışmaları var. Hastanemizde yenidoğan, çocuk yoğum bakım hepsiyle birlikte çok güzel bir iş birliği içindeyiz.

Yenidoğanlar çok hassas bir popülasyon, bir enfeksiyonu olan yenidoğanı düzgün bir antibiyotikle tedavi etmezsek ciddi sonuçlara yol açabilir. Her türlü teknolojik aletimiz ve olanağımız, kültür laboratuvarımız mevcut. Yenidoğan emmiyorsa çok dikkatli olmak lazım, emme refkleksi çok önemli. Annenin bebeğin huzursuz olduğunu söylemesi, ateşinin olması, hastaneye başvurduğundaki fizik muayene bulguları çok çok önemli.

Bir yenidoğanda emme bozukluğuna eşlik eden ateş varsa ya da vücudunda döküntüler varsa mutlaka bir hekime başvurmak gerekir. Hasta olduğunu düşündükleri bebekleri mutlaka hastaneye getirmeleri lazım. Antibiyotiklere başlamadan etkeni belirlemek için kültür dediğimiz tahliller alıyoruz, bizim için çok yol gösterici oluyor.

Kaynak: İhlas Haber Ajansı (İHA)
YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.