Dolar 34,4936
Euro 36,4071
Altın 2.956,95
BİST 9.287,39
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul 18°C
Parçalı Bulutlu
İstanbul
18°C
Parçalı Bulutlu
Cum 18°C
Cts 9°C
Paz 10°C
Pts 11°C

Mamografi korkusu tedaviyi geciktirir

Her yıl 1-31 Ekim Meme Kanseri Farkındalık Ayı’nda meme kanseri konusunda toplumu bilgilendirme ve farkındalığını artırmaya yönelik çalışmalar yapılıyor. Son dönemde sosyal medyada “Mamorgrafi kanser yapıyor” algısının son derece yanlış olduğunu belirten Uzman Doktor Saadet Akturan, “Mamografiden korkma, taramada geç kalma” çağrısı yaptı.

Mamografi korkusu tedaviyi geciktirir
7 Ekim 2024 05:07
66

Ülkemizde her 8 kadından birinde görülen meme kanseriyle büyük mücadele sürüyor. Kanserli hücrelerin tespitinde stratejik öneme sahip kanser taramaları, meme kanserinde önemli bir eşik atlattı. Sağlık Bakanlığı’nca yürütülen Türkiye Kanser Kontrol Programı’nda meme kanserinde erken teşhis oranlarında büyük artış sağlandı. Meme kanserinin dünyada ve Türkiye’deki kadınlarda en sık görülen kanser türü olduğunu belirten Uzman Doktor Saadet Akturan, bu türün en çok ölüme neden olan kanser türü olduğunu söyledi.

FARKINDALIK İLE ÖNLENEBİLİR

Meme kanseri farkındalığının artırılmasının hayati önem taşıdığını ifade eden Akturan, “Dünyada kadınlara yeni konulan kanserlerin yüzde 24’ü meme kanseri. Ülkemizde de her yıl 27 bin kadına bu teşhis konuluyor. Vaka çok olsa da tedavi ve cerrahi işlemlerin çok geliştiğini ifade eden Akturan, “Eskiden meme altındaki kaslar da kazınarak alınırdı. Artık yalnız kanserli doku alınıyor. Cerrahi, medikal, radyasyon ve onkolojiyle birlikte güzel bir kür sağlanıyor. Yani sağlıklı bir insan olarak yaşam sürülebiliyor. Tabi bunun için erken teşhis şart. İlerlemiş meme kanseri ile erken evrenin tedavi ve sonuçları farklı. Meme kanseri önlenebilir bir hastalık olduğu için farkındalığı önemsiyoruz” diye konuştu.

DOĞUM, RİSKİ AZALTIYOR

Meme kanserindeki risk faktörlerini sıralayan Akturan, östrojen hormonunun kadınlardaki riski artırdığını söyledi. Akturan, “Erkeklerde meme kanseri var ancak her 100 meme kanseri olan kadına karşılık 1 erkekte bu türe rastlanıyor. Hiç emzirmemiş, doğum yapmamış, geç doğum yapmış, geç menopoza girmiş olmak önemli risk faktörleri. Kilo, vücut kitle indeksinin 30’un üzerinde olması, genetik faktörler, yoğun meme yapısına sahip olmak, endometrium, tiroid, melanoma, tükürük bezi kanserlerinin yanı sıra kolon kanseri de meme kanseri riskini artırıyor. Alkol, sigara, tütün önemli risk faktörleri arasında” dedi.

MAMOGRAFİ KANSER YAPMAZ!

Sosyal medyadaki yanlış yönlendirme sebebiyle insanların mamografiden kaçındığını hatırlatan Akturan, “Mamografinin kendisi de kanser yapıyor diye bir algı var. Mamografinin radyasyon oranı çok az. Zaten çevremizde radyasyon yayan birçok aletle yaşıyoruz. Meme kanseri olursa kişi, o radyasyonun belki bin katını tedavi için almak zorunda. Dolayısıyla mamografiden korkmamalı. Hanımlar 20 yaşına kadar kendi muayenesini yapmalı ve en ufak bir değişiklikte uzmana başvurmalı. 20-40 yaş arasında ise yılda 2-3 kere mutlaka muayene olmalı. 40 yaşından sonra ise belirti olmasa bile her yıl mutlaka tetkik yaptırmalı. Meme kanseri erken teşhis edildiğinde ve tedavisine hemen başlanıldığında yüzde 90 atlatılabiliyor” şeklinde konuştu.

HAREKETSİZ YAŞAMAKTAN KAÇIN

Meme kanserinden korunmak için karbonhidrat ve yağdan az beslenme şeklini tavsiye ettiklerini ifade eden Akturan sözlerini şöyle sürdürdü: “Bunun yanı sıra sedanter yani hiç hareketin olmadığı yaşamdan kaçınmak gerekiyor. Haftada en az 3,5-4 saat tempolu yürüyüş önemli. Hastalarıma antioksidan etkisi nedeniyle günde 1-2 fincan yeşil çay öneriyorum. “

Her kist kanser değil

    Her kist kanser değil Akturan, “Her kist kanser değildir. Bunun tespiti bize bırakılmalı. Meme kanserinde ağrısız kitle en sık görülen belirti. Memede değil ama koltuk altında, köprücük kemiği çevresinde kitle ile gelen ve meme kanseri teşhisi konulan hasta var. Meme derisinde portakal kabuğu görüntüsü, meme derisinde yangı, meme derisindeki venlerin genişlemesi, meme derisindeki kabarıklıklar, meme başının içe çökmesi, meme başının kanlı akıntısı da meme kanseri belirtisi olabilir” dedi.

YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.