Sosyal Medyaya Story ve Fotoğraf Attıktan Sonra Neden Onlara Dönüp Dönüp Tekrar Bakıyoruz?

İnsanları stalklamak gayet doğal karşılanırken insanın kendi profilini tekrar tekrar incelemesi de bir o kadar normal mi?

Araştırmalara göre kendimize bakmaya değil, baktıktan sonra gelen hisse bağımlıymışız!

Sosyal medyada neredeyse herkesin profilini incelerken asıl odak mekanizmamız hep kendimiz oluyor.

Kişinin kendi profilini incelemesi, fark edilemez bir haz veriyor. Bir hikâye ya da bir gönderi paylaştıysanız, dakikada bir kimlerin etkileşim verdiğini merak edip bakıyorsanız, söylediğimiz kategoriye giriyor olabilirsiniz. Çünkü bazı insanlar, kendi hikâyelerini, fotoğraflarını defalarca izlemekten keyif alıyor.

Bu davranış yalnızca paylaşılan fotoğrafla da alakalı değil. Profilinizi bir başkasının gözünden “stalkladığınız” da oluyorsa, ne demek istediğimizi anlayacaksınız.

Korkmayın, kendinize aşık değilsiniz!

Bazı sosyal medya kullanıcıları, bu konuyu tartışırken pek çok kişinin de içinde bulunduğu duruma açıklık getirdi. Kimilerine göre kendi profilini incelemek, birileriyle takipleşirken ya da takipleşmeden önce “onun gözünden” nasıl göründüğünü anlamanın en iyi yolu.

Ya da profilinizi incelerken dışarıdan bir göz olarak insanların sizi nasıl algıladığını düşünmek, bunun için en basit yol olarak düşünülüyor. Peki uzmanlar bu konu hakkında ne diyor?

Psikoterapist Eloise Skinner’a göre bu durumun birkaç nedeni var.

Bunlardan birisi nasıl algılandığımızı bilme isteği. Başka insanların profilimize bakarken ne görebileceğini hayal etmek, kendimize verilmiş bir görev gibi hissettiriyor. Bunu toplumsal onay olarak da özetleyebiliriz aslında.

İster sosyal medyada ister gerçek hayatta kendini “olumlu” şekilde sunma eğilimi, aidiyeti artırmak adına aslında farkında olmadan yaptığımız bir şey. Gönderiyi paylaştıktan sonra artık pasif izleyici konumunda olan bizler, aslında bunun bize salgılattığı hormonlara bağımlıyız.

Paylaşımlara gelen yanıtlar, olumlu dönüşler, kişide dopamin salgılatıyor. Bu da bir süre sonra insanları “bağımlı” hâle getirerek her zaman en iyisini sunma eğilimini bilinçaltına yerleştiriyor. Eğer kendinizi takıntılı biçimde izlemek, size sadece iyi geliyorsa yapmaya devam edin; ancak kendinize eleştirel olarak yaklaşmanıza ve mükemmeliyetçiliğe sebep oluyorsa, biraz uzak durmanızda fayda var.