Dolar 34,2649
Euro 37,3974
Altın 2.921,92
BİST 8.699,19
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul 22°C
Az Bulutlu
İstanbul
22°C
Az Bulutlu
Sal 21°C
Çar 17°C
Per 17°C
Cum 18°C

Yaşlı ve tefeci kadını öldüren Raskalnikov’un ruhsal çözümlemeleri ve katili değerli görmek

Büyük Rus yazar Dostoyevski’nin klasik romanı olan Suç ve Ceza’nın ana karakteri olan Raskalnikov’un, tefeci ve yaşlı kadını baltayla öldürmesi, hukuk ve edebiyat arasındaki ilişkiyi okurlara hatırlatıyor; aynı zamanda Raskalnikov’dan nefret eden okurlar da çoğunlukta.

Yaşlı ve tefeci kadını öldüren Raskalnikov’un ruhsal çözümlemeleri ve katili değerli görmek
1 Ekim 2024 15:40
47
Ergül Tosun

Dünya edebiyatının belki de en önemli klasik eserlerin başında gelen Suç ve Ceza, Dosyoyevski’nin 1866 yılında yazdığı romanıdır. Roman, Rus yönetmen (o zaman SSCB olan) Lev Kulidzhanov tarafından 1970 yılında beyaz perdeye taşındı. Raskolnikov’u aktör Georgi Taratorkin canlandırdı.

Edebiyatçının bu romanı, hem Rus edebiyatının hem de dünya edebiyatının en başarılı romanlarından biridir. Suç ve ceza kavramlarını her türlü çelişkiyi ortaya sererek sorgular. Dostoyevski, bugün artık üzerine düşünme ihtiyacı hissetmediğimiz kavramlar üzerine yeniden düşünmeye iter bizi.

Eserinde Dostoyevski, tasarlayarak bir cinayet işleyen hukuk öğrencisi Rodion Romanoviç Raskolnikov’u, onu cinayet işlemeye götüren süreci, yoksullukla ve çaresizlikle dolu yaşam şartlarını, ailesinin ve özellikle kız kardeşinin yaşadığı zorlukları başarıyla yansıtır.

YASALARI ÇİĞNEME HAKKI

Kahramanımız insanları olağanüstüler yani yasaları çiğneme hakkı olanlar ve sıradanlar yani uysal değersizler diye ayırıyor. Kendisinin Napolyon Bonaparte gibi birinci gruba mı ait olduğunu yoksa yoksulların kanını emen bir bit olarak gördüğü tefeci kadına mı benzediğini soruyor ve muktedir olabilmek için bitlerin ezilmesinin şart olduğu sonucuna varıyor.

Eh bu kadarını herkes düşünebilir. Dostoyevski’nin dehası, çatışmayı, iyi bir amaç için kötü bir iş yapılabilir mi sorusuna oturttuktan sonra evet veya hayır yanıtlarına itibar etmemesinde ortaya çıkıyor.

Bunların yanında Raskolnikov insanlarla görüşmeyi kesin olarak reddeden, yalnız olmayı seçmiş biridir. Okulunu bırakmıştır. O, artık sadece yaşlı tefeci kadın Alyona Ivanovna’yı öldürmeyi ve servetine sahip olmayı planlamaktadır.

Kendisi eylemini meşrulaştırmak için ilginç bir mantığa sahiptir, şöyle söyler:

KAN DÖKÜCÜLER…

“Kuşkusuz, kendilerine bir yararı olacaksa (kimi zaman eski yasalara bağlı kalmaktan başka suçu olmayan suçsuz insanların kahramanca döktükleri) kan bile durduramamıştır onları. Asıl ilginç olan da insanlığın her şeyini borçlu olduğu bu yüce kişilerin, bu düzen kurucuların büyük çoğunluğunun gerçekte acımasız birer kan dökücü olmalarıdır.”

KATİLİ DEĞERLİ GÖRMEK

Yoksulluğun ve biraz da kafa karışıklığıyla serseri mizacın üniversiteden kopardığı, dolap kadar küçük bir odada yaşayan genç adam, çevresinde gördüğü pek çokları gibi bir bit olmadığını hissediyor da acaba önüne çıkan engelleri aşabilir mi, eğilip iktidarı yerden almaya cesaret edebilir mi?

Bunu öğrenmenin yolu cinayetten geçse de katilimizi değerli buluyoruz. Çünkü olağanüstü dürüst biri. O kadar ki, bütün gelgitlerinin hem tanığı, hem yargıcı olabiliyor.

Ünlü romandan bir alıntı;

YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.