Nazdana’nın Boşanma Mücadelesi
Nazdana, Taliban’ın geçersiz kıldığı boşanma kararını korumak için mücadele veriyor.
Göğsüne dayadığı bir yığın belgeyle, iki işlek yolun arasındaki bir ağacın altına sığınmış genç bir kadın duruyor.
Bibi Nazdana için belgelerin ikisi dünyadaki her şeyden daha değerli. Çocuk gelin yaşamından kurtulmak için iki yıldır mahkemede verdiği mücadeleden sonra alınan boşanma kararı.
Bunlar aynı zamanda, Taliban mahkemesinin geçersiz kıldığı belgeler.
Nazdana’nın boşanması, Taliban’ın üç yıldan uzun süre önce yönetimi devralmasıyla geçersiz kılınan onbinlerce mahkeme kararından biri.
Daha yedi yaşındayken söz kesildiği eski eşinin mahkemeye başvurup, Nazdana’nın uğruna çok uğraştığı boşanma kararını geçersiz kılması sadece 10 gün sürdü.
Hikmetullah, ilk olarak Nazdana 15 yaşındayken, 2021’de karara itiraz edip, Nazdana’yı geri istedi. Babasının “düşman” bir aileyi “dost” kılmak için bu “kötü evliliği” kabul etmesinden bu yana sekiz yıl geçti.
Evliliğin üzerinden çok geçmeden, o dönem ABD destekli Afgan hükümeti tarafından yönetilen mahkemeye başvurdu ve şimdi 20’li yaşlarında olan çiftçiyle evlenemeyeceğini söyledi. İki yıl sürdü ama en sonunda karar lehine çıktı.
” Mahkeme beni kutladı ve kiminle istersem onunla evlenmekte özgür olduğumu söyledi.”
Ancak Hikmetullah karara itiraz edince, Nazdana’ya Taliban mahkemesinde kendisini savunamayacağı söylendi.
“Duruşmada, Taliban bana geri gelmememi, bunun şeriata aykırı olduğunu söyledi. Ağabeyimin beni temsil etmesi gerektiğini söylediler” diyor.
Nazdana’nın 28 yaşındaki ağabeyi Şems ise “Karara uymazsak, kızkardeşimi Hikmetullah’a zorla vereceklerini söylediler” diye ekliyor.
Yeni Taliban üyesi olan eski eşi, davayı kazandı. Şems’in, memleketleri Uruzgan’daki mahkemeye verdiği kızkardeşinin evlenmesi halinde yaşamının tehlikeye gireceği yönündeki ifadesi kabul görmedi.
Kardeşler, kaçmaktan başka çareleri olmadığına karar verdi.
Taliban, üç yıl önce iktidara geldiğinde, geçmişin yozlaşmışlığından kurtulmayı ve Şeriat “adaleti” getirmeyi vaat ettiler.
O zamandan bu yana Taliban 355 bin kadar davaya baktı.
Davaların % 40’ı toprak anlaşmazlıkları, % 30’u da Nazdana gibi boşanmanın da aralarında bulunduğu aile davalarıydı.
Nazdana’nın boşanma kararı, BBC’nin özel erişim aldığı, başkent Kabil’deki Yüksek Mahkeme binasının arka odalarında bulundu.
Afganistan Yüksek Mahkemesi’nin medya sorumlusu Abdülvahid Hakani, Hikmetullah lehine çıkan kararı teyit ediyor, ancak “duruşmada bulunmadığı” için geçerli olmadığını vurguluyor.
Hakani “Daha önceki yolsuz yönetimin Hikmetullah ve Nazdana’nın evliliğini iptal etme kararı Şeriata ve evlilik kurallarına aykırı” diyor.
Ancak adalet sistemini reformdan geçirme vaatleri, bitmiş davaların yeniden açılmasının ötesine geçti.
Taliban ayrıca, sistematik olarak hem erkek hem de kadın bütün yargıçları görevden aldı ve yerlerine daha sertlik yanlısı görüşleri destekleyenleri getirdi.
Ayrıca kadınların yargı sisteminde yer alamayacağına karar verildi.
Taliban Yüksek Mahkemesi’nin Dışilişkiler ve İletişim Direktörü Abdülrahim Raşid “Kadınlar yargılamaya yetkin değil, çünkü Şeriat prensiplerimize göre yargı işleri yüksek derecede akıllı insanlar gerektiriyor” diyor.
Bu karar adalet sisteminde çalışan kadınlar için kayıp büyük oldu. Sadece kendileri adına da değil.
Taliban döndükten sonra ülkeden kaçan eski Yüksek Mahkeme Yargıcı Fevziye Emini, mahkemelerde kadınlar olmazsa, kadınların korunmasında ilerleme kaydedilmesi için pek umut kalmayacağını belirtiyor.
“Önemli bir rol oynuyorduk” diyor.
“Örneğin, 2009’daki kadına yönelik şiddettin etkisiz hale getirilmesi yasası başarılarımızdan biriydi. Aynı zamanda, kadın sığınakları, yetimlere vasilik ve insan kaçakçılığıyla mücadele düzenlemeleri de.”
Nazdana’nın davasında olduğu gibi, Taliban’ı kararları bozmasına da karşı çıkıyor.
“Bir kadın, kocasını boşarsa ve bunu kanıtlayan mahkeme belgeleri varsa bu nihaidir. Yasal hükümler, rejim değişti diye değişmez” diye konuşuyor.
“Medeni kanunumuz 50 yıldan eski. Taliban’ın kurulmasından öncesinden beri uygulanıyor. Tüm medeni hukuk ve ceza yasaları, boşanmalar da dahil Kuran’dan uyarlandı.”
Ancak Taliban, eski Afgan hükümetinin yetirince İslami olmadığını söylüyor.
Abdülrahim Raşid’e göre bunun yerine, genel olarak “günümüz ihtiyaçlarına güncellenmiş” 8. yüzyıla kadar giden Hanefi fıkhına dayanıyorlar.
“Eski mahkemer ceza hukuku ve medeni hukuka göre kararlar veriyordu. Ancak şimdi tüm kararlar Şeriat’a dayalı” diyor ve gururla üzerinden geçtikleri mahkeme kararlarına ait belge yığınına işaret ediyor.
Emini ise Afganistan’daki hukuk sisteminden pek ikna olmamış gibi görünüyor.
“Taliban’a bir sorum var. Anne ve babaları, oğullarının yazacakları yasalara göre mi evlendi?”
Adını açıklayamayacağımız komşu bir ülkedeki iki yolun arasında, ağacın altındaki Nazdana’ya göre bütün bunların bir faydası yok.
Şu anda sadece 20 yaşında ve boşanma belgelerine tunup, birinin kendisine yardım etmesini umuyor.
“BM de dahil, çok kapıyı çalıp yardım istedim ama kimse benim sesimi duymadı. Destek nerede? Kadınım diye özgürlüğü hak etmiyor muyum? “
BBC’nin Hikmetullah ile temas kurup, yorum alma çabaları sonuç vermedi.