Dolar 34,0017
Euro 38,0994
Altın 2.827,42
BİST 9.922,49
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul 25°C
Hafif Yağmurlu
İstanbul
25°C
Hafif Yağmurlu
Cum 22°C
Cts 25°C
Paz 24°C
Pts 26°C

Yeni veriler gizemli adadaki yıkıma dair popüler teoriye darbe vurdu

Ünlü Rapa Nui adasının büyük bir nüfus çöküşü yaşadığına dair teoriler ve adayı ekolojik yıkımın simgesi haline getiren efsaneler görünüşe bakılırsa pek de doğru söylemiyormuş. Ada sakinlerinin kendi sonlarını getirdiklerine dair kanıt bulunamadı

Yeni veriler gizemli adadaki yıkıma dair popüler teoriye darbe vurdu
18 Eylül 2024 10:48
59

Paskalya Adası olarak da bilinen Rapa Nui adasının halkı ve tarihi hakkında yapılan yeni bir araştırma, adanın tarih boyunca hiçbir zaman yıkıcı bir nüfus çöküşü yaşamadığını öneriyor. Pasifik Okyanusu’nda Güney Amerika anakarasından yaklaşık 3.700 kilometre uzakta yer alan bu adada yaşamış olan 15 kişiden alınan tarihi DNA örneklerinin analizi, ada sakinlerinin Amerika’ya 1300’lerde, yani Kolomb’un 1492’de kıtaya ayak basmasından çok daha önce ulaştığını da öneriyor.

CNN’in aktardığı habere göre 800 yıl önce Polinezyalı denizcilerin yerleştiği ve günümüzde Şili’nin bir parçası olan adada yüzlerce taştan yapılma baş heykeli yer alıyor. Ada, gizemli geçmişiyle uzun bir zamandır tarihçilerin ve araştırmacıların dikkatini çekiyor. Coğrafyacı Jared Diamond gibi bazı uzmanlar, adayı sınırlı kaynakların tüketiminin yıkıcı nüfus azalmasına, ekolojik yıkıma ve iç savaşlar sebebiyle toplumun yok olmasına sebep olabileceğine dair bir uyarı olarak görüyor.

Ancak bu teori herkes tarafından kabul edilmiyor ve bazı tartışmalar yaşanıyor. Ayrıca arkeolojik kanıtlar da Rapa Nui’nin küçük, ancak kendine yeten ve sürdürülebilen bir topluma ev sahipliği yaptığını öneriyor.

Yıkımın sembolü değilmiş

Bu yüzden araştırmacılar, en son çalışmada geçtiğimiz 400 yılda adada yaşamış olan ve kalıntıları şu anda Paris’te müzede tutulan 15 eski ada sakininin genomunu incelediler. Bu inceleme sırasında, nüfusun hızlı bir düşüş yaşadığına dair herhangi bir işaret bulunmadı. Hatta analizlere göre, adanın küçük nüfusu 1860’lara kadar düzenli bir şekilde artmaya devam etti ve bu noktada Peru’dan gelen köle yağmacıları adanın nüfusunun üçte birini zorla alıp götürdü.

Adanın sözlü tarihi hikayeleri ve günümüzde adada yaşayan halkın DNA’sı da bu durumu önerdiği için bunun büyük bir sürpriz olduğunu söyleyemeyiz. Bazı uzmanlar ve genel olarak halk, adanın büyük bir yıkıma uğradığına dair teorilerden vazgeçmek istemese de, yapılan bu son DNA incelemesi adanın geçmişi hakkında artan kanıtların arasına katılmış durumda.

ETİKETLER: , , ,
YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.