Dolar 35,2626
Euro 36,7695
Altın 2.981,67
BİST 10.008,73
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul 9°C
Çok Bulutlu
İstanbul
9°C
Çok Bulutlu
Cts 8°C
Paz 10°C
Pts 11°C
Sal 11°C

Uluslararası Uzay İstasyonunda Neden Yapay Yer Çekimi Kullanılmıyor? (Bilim Kurgu Filmlerinden Farkı Olmazdı!)

Yapay yer çekimi kavramı aslında bizlere çok da uzak değildir. Çeşitli film ve dizilerde bu kavrama mutlaka rastlamış, aşina olmuşuzdur. Peki bunu uzayda kullanmak neden bu kadar zor?

Uluslararası Uzay İstasyonunda Neden Yapay Yer Çekimi Kullanılmıyor? (Bilim Kurgu Filmlerinden Farkı Olmazdı!)
18 Eylül 2024 20:04
122

Söz konusu uzay olduğunda akıllara çok çeşitli sorular gelir. Astronotlar, ortamın şartları, görevler… Bunların yanında yer çekimi de üzerinde durulan konulardan birisidir.

Gelin yapay yer çekimine dair ayrıntılara bakalım.

Öncelikle yapay yer çekiminin ne olduğunu anlamaya çalışalım.

Einstein’ın düşünce deneyine bakıldığında, yer çekimi ve ivmenin birbirine eş değer olduğu görülür. Şöyle ki eğer 1G ivmeyle hızlanan bir uzay gemisi içine girseydik, içinde bulunduğumuz geminin, Dünya’daki herhangi bir odadan farkını anlayamazdık.

Yani bu da yer çekimi etkisinin, bir bakıma ivme ile taklit edilebildiğini gösterir. Öte yandan bilim kurgu yapımlarında gördüğümüz yapay yer çekimi sistemleri, işte bu prensibe dayanır.

Uzay gemilerinin devamlı hızlarak yapay yer çekimi sağlaması veya aracı döndürerek santrifüj kuvveti ile yer çekimi yaratması teorik olarak mümkündür.

Ancak bu noktada bir sorun ortaya çıkar. Maalesef bu işlemleri gerçekleştirmek oldukça zor ve pahalıdır. Örneğin hızı sürekli arttırmak için devasa miktarlarda yakıt gerekir. Uzay araçlarını döndürme yöntemi ise yalnızca çok büyük uzay gemilerinde işe yarar.

Ayrıca astronotlar, düşük yer çekimi ortamında uzun süre kaldıklarında çeşitli sağlık problemleriyle karşı karşıya kalırlar. Örneğin yüzleri şişer, kaslarının performansı düşer ve kemik erimesi görülebilir.

Kanadalı bir astronot olan Chris Hadfield ise yapay yer çekiminin olumsuz etkilerini şu şekilde dile getirir:

Chris Hadfield

“Ağırlıksızlık harika bir şey gibi görünebilir ancak bedeli ağırdır. Sürekli yük altında olmadığınızda vücudunuz tembelleşir, kaslarınız erimeye başlar, kemikleriniz yeniden vücudunuza geri emilir”.

Astronotlar, bu olumsuz etkileri en aza indirgemek için sıkı egzersiz programlarına tabi tutulur. Fakat yapay yer çekiminin, bu etkileri tamamen ortadan kaldırabilecek bir çözüm olup olmadığı da epey tartışmalıdır.

Özetle Uluslararası Uzay İstasyonu’nda yapay yer çekimi kullanılmamasının en büyük sebeplerinden biri, bu teknolojinin oldukça pahalı ve zorlayıcı olmasıdır. 

Kaynaklar: Science News Explores, IFL Science
ETİKETLER: ,
YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.