Cuma hutbesi: Mevlid-i Nebi
Her hafta büyük bir katılım kılınan Cuma namazı için, bu hafta Diyanet İşleri Başkanlığı Din Hizmetleri Genel Müdürlüğü tarafından belirlenen hutbe konusu “Mevlid-i Nebi” oldu. 13 Eylül 2024 tarihli cuma hutbesinin tamamını haberimizde okuyabilirsiniz.
Cuma namazı bu hafta da büyük bir katılımla kılınacak. Din Hizmetleri Genel Müdürlüğünün hazırladığı bu haftaki Cuma hutbesinin konusu “Mevlid-i Nebi” olarak belirlendi.
Yarın akşam, âlemlere rahmet olarak gönderilen Peygamber Efendimiz (s.a.s.)’in dünyayı teşriflerinin yıl dönümünü idrak edeceğiz inşallah. Bizleri bir kez daha Mevlid-i Nebi’ye ulaştıran Yüce Rabbimize sonsuz hamdüsena, ümmeti olmakla şeref bulduğumuz Sevgili Peygamberimiz Hz. Muhammed Mustafa’ya salat ve selam olsun.
Allah Resûlü (s.a.s) yüce bir ahlak üzere yaratılmıştır. O, güzel ahlakı tamamlamak için gönderilmiş son peygamberdir. Sevgili Peygamberimiz (s.a.s), iman, amel ve ahlâkın birbirinden ayrılamayacağını; güzel ahlakın, hayatın her alanını kapsaması gerektiğini vurgulamıştır. İnsanın ancak ahlâkı ölçüsünde dindar ve iyi bir kul olabileceğini belirtmiştir.
Peygamber Efendimiz (s.a.s), tüm insanlık için en güzel örnektir. Rabbimize, kendimize ve çevremize karşı sorumluluklarımızı o hatırlatmıştır. Ailemize Allah’ın bir emaneti olarak sahip çıkmamız gerektiğini o öğütlemiştir. Erdemli, ahlaklı ve onurlu bir hayatın yollarını o göstermiştir. Hak ve hakikati, adalet ve merhameti o öğretmiştir. Kadınlar ve yaşlılar hak ettikleri gerçek saygınlığa onunla ulaşmıştır. Yetim ve öksüzlerin yüzü onunla gülmüştür. Diri diri toprağa gömülen, hor ve hakir görülen kız çocukları onunla hayat bulmuştur.
Ne hazindir ki her geçen gün, insani değerlerin ayaklar altına alındığı, masum çocukların acımasızca katledildiği, her türlü kötülüğün açıkça işlendiği bir zamanda yaşıyoruz. Kalpleri kararmış, vicdanları körelmiş zalimlerin kurbanı, nazik ve narin bedenler oluyor. Böylesine bir ortamda Sevgili Peygamberimiz (s.a.s)’in sadece mevlidini anmak ve hatırasını yâd etmekle ona karşı sorumluluğumuzu asla yerine getirmiş olamayız.
Bugün bize düşen; Allah Resûlü (s.a.s)’e hakkıyla tabi olmak, bizlere bıraktığı en büyük miras olan Kur’an-ı Kerim’e ve sünnetine sımsıkı sarılmaktır. Başka Narinler’in canice katledilmemesi, başta Gazze olmak üzere dünyanın dört bir yanındaki masumların canlarına kıyılmaması için Peygamberimiz (s.a.s)’in güzel ahlakını ve çağlar üstü mesajlarını insanlıkla buluşturmaktır. Barış dini İslam’ın, hayat rehberi Kur’an-ı Kerim’in, rahmet peygamberi Hz. Muhammed Mustafa (s.a.s)’in, insanlığın sığınabileceği tek liman olduğunu ısrarla anlatmaktır. Dinimizi ve dini değerlerimizi değil, dindarlığımızı yeniden sorgulamaktır. O kutlu Nebî’nin sünnet-i seniyyesinin tüm insanlık için bir kurtuluş pusulası ve bir hayat kılavuzu olduğunu unutmamaktır. İşte o zaman dünyamızda zulüm ve haksızlıklar sona erecek, insanlar güven içinde kardeşçe bir arada yaşayacaktır. Kimse kimsenin canına, malına, namus ve iffetine zarar veremeyecek, masum canlar hayatlarının baharında solmayacaktır.
Her yıl olduğu gibi bu yıl da Mevlid Gecesi’ni içine alan haftayı Mevlid-i Nebi Haftası olarak kutlayacağız. Başkanlığımız bu yıl, Mevlid-i Nebi Haftası temasını “Peygamberimiz ve Şahsiyet İnşası” olarak belirlemiştir. Hafta boyunca gerçekleştireceğimiz programlarla Peygamberimiz (s.a.s)’in örnek hayatını anlamaya ve anlatmaya çalışacağız. Toplumumuzun her kesimine yönelik yapacağımız programlara sizleri bekliyoruz. Bu vesileyle Mevlid-i Nebi Haftamızın aziz milletimize, İslam âlemine ve tüm insanlığa hayırlı olmasını Yüce Rabbimden niyaz ediyorum.