Dolar 32,6610
Euro 35,4440
Altın 2.506,82
BİST 10.851,78
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul 31°C
Açık
İstanbul
31°C
Açık
Pts 32°C
Sal 32°C
Çar 32°C
Per 32°C

Kuzeydeki Ölü Deniz: Karadeniz’in Derinliklerinde Neden Canlı Yaşayamıyor?

Tarih boyunca birçok efsaneye, savaşa ve keşfe ev sahipliği yapmış Karadeniz, aynı zamanda bilim insanları için de büyük bir gizemi barındırıyor. Bu gizem ise denizin 15-200 metre derinliklerinde neden canlı yaşamının mümkün olmadığı yönünde.

Kuzeydeki Ölü Deniz: Karadeniz’in Derinliklerinde Neden Canlı Yaşayamıyor?
4 Temmuz 2024 10:20
36

Karadeniz’in yalnızca yaklaşık yüzde 10’u yaşam için uygunken 200 balık türüne de ev sahipliği yapıyor ancak derinliklerde durum biraz farklı.

Sadece bazı canlı türlerinin yaşam bulduğu derinliklerin sırrı ne?

Karadeniz’in kimyasal yapısına bakalım.

Karadeniz’in yüzey suları, tıpkı diğer denizler gibi oksijen açısından zengin ve bu tabakalarda çeşitli deniz canlıları yaşamını sürdürebilir. Ancak 150-200 metre derinliğinden itibaren işler değişiyor.

Derinlikten sonra hidrojen sülfür (H₂S) gazının yoğunluğu artıyor. Hidrojen sülfür, renksiz ancak çürük yumurta kokusuna sahip son derece zehirli bir gaz ve oksijenin yerini alıyor. Bu durum da oksijenin yokluğuna ve dolayısıyla aerobik (oksijenle yaşayan) canlıların burada yaşamasının imkânsız hâle gelmesine neden oluyor.

Peki, hidrojen sülfür Karadeniz’de nasıl bu kadar yoğun?

Bunun temel sebebi, Karadeniz’in özgün coğrafi ve hidrolojik yapısı. Karadeniz, etrafındaki büyük nehirler (Tuna, Dinyester ve Dinyepir) tarafından besleniyor. Bu nehirler de organik maddeler açısından zengin su taşıyorlar ve Karadeniz’in derinliklerinde bu organik maddeler bakteriler tarafından parçalanırken hidrojen sülfür açığa çıkıyor.

Karadeniz’in dibinde bulunan hidrojen sülfür tabakası, deniz canlıları için ölümcül bir ortam yaratıyor çünkü oksijensiz koşullarda, canlıların büyük bir kısmı hayatta kalamıyor.

Sadece bazı özel anaerobik (oksijensiz ortamda yaşayan) bakteriler zorlu koşullarda varlıklarını sürdürebiliyor. Bu bakteriler de hidrojen sülfürü enerji kaynağı olarak kullanıyor ve hayatta kalıyorlar.

Karadeniz’in bu eşsiz yapısı, deniz ekosistemini ciddi şekilde etkiliyor.

Derinliklerdeki bu zehirli ortam, balıkçılık ve diğer deniz ürünleri sektörleri üzerinde büyük bir etkiye sahip. Sadece belirli derinliklerde avlanabilen balıkçılar da bu sınırların ötesine geçemiyorlar. Bu da ekonomik faaliyetleri kısıtlıyor ve ekolojik dengelerin korunmasını zorlaştırıyor.

Kaynaklar: Dergi Park, News Findy, Nature, The Odessa Journal, Vagabond

Bu içeriklere de göz atmak ister misiniz?:

 

YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.