Türklere Alman defansı

Almanya’nın ev sahipliği yaptığı Avrupa Futbol Şampiyonası’nda son 16 turunun tadı kaçtı. Türkiye A Milli Takımı’nın Avusturya ile 2 Temmuz 2024 Salı günü yapacağı maçın yayınına uyguladığı sansüre, Türkiye ve Avrupa’dan büyük tepki geliyor.

Leipzig’de gerçekleşecek müsabakanın kamu televizyonlarından canlı yayınlanmaması kararı nedeniyle maçın oteller, cafeler, spor klüpleri, ‘public wiev’ adı verilen toplu gösterim alanlarında izlenmesi de engelleniyor.

Devlet televizyonları ARD ve ZDF son 16 turundaki 8 müsabakadan 7’sini yayınlıyor. Bu karşılaşmalardan sadece Türkiye-Avusturya maçının yayın hakları ücretli bir televizyona devredilerek yayın şifreleniyor. İzlemek isteyenlere bu kanala abone olmaları koşulu getiriliyor.

Yaklaşık 4 milyon vatandaşımızın bulunduğu Almanya’da 1 milyon Türk aile yaşıyor. 3 ayda bir kez olmak üzere devlet kanalları ARD ve ZDF’ye yaklaşık 56 Euro “Radyo-Televizyon Vergisi” ödüyorlar. Yani Almanya’daki en büyük azınlık grubu olan Türkler yılda 230 milyon avro televizyon vergisi ödedikleri halde, maçı devlet kanallarında izleyemeyecekler.

Tepki çeken uygulama ile ilgili olarak Yeni Şafak’a konuşan Avrupa Parlamentosu Liberal Grup Başkanı, Milletvekili İlhan Küçük kararı eleştirdi. Küçük, “Tüm Avrupa milletleri stadyumlarda ve meydanlarda omuz omuza futbol şöleni yaşıyor. Ev sahibi Almanya ise ekranlarını Türk Milli Takımı’na kapatıyor. Alman vatandaşı Türkler ülkenin ikinci büyük halk grubu. Bu ekran karartma yaşama vurulmuş bir darbe. Avrupa’nın savunduğu hoşgörü anlayışı açısından kabul edilebilir değil. Alman vatandaşı Türklere ‘siz bu ülkenin parçası değilsiniz’ mesajı hiç hoş değil” görüşünü savundu.

ARD ve ZDF’nin aldığı karara göre Almanya, Belçika, İngiltere, İtalya, İspanya, İsviçre, Hollanda milli takımlarının son 16 turu maçları devlet televizyonlarından yayınlanırken, Türkiye maçında ekranlar şifrelenecek. Devlet televizyonlarının kararı Almanya’da Türkler arasında büyük infiale neden oluyor. Türk kökenli Alman politikacılar uygulamaya tepkisiz kalmayı tercih ederken, kitle örgütlerinden birbiri ardına açıklamalar geliyor.

Almanya Türk Vatandaşları Konseyi Başkanı Prof. Dr. Yaşar Bilgin, konuyla ilgili Yeni Şafak’a değerlendirmelerde bulundu. Bilgin, “Almanya Türkleri içinde bulundukları koşullar nedeni ile nadiren sevindirici olaylar yaşarlar. Ender olarak tanık olacakları mutlu bir günde yapılan engelleme saygısızca. Sadece saygısızca değil, aynı zamanda Alman Anayasası’nın eşitlik ilkesine de aykırı. Hem farklılıkları savunacaksınız, hem de farklılıkları engelleyeceksiniz. Bu siyasi bir karar. Aynı zamanda siyasi bir hata. Maçı biz istediğimiz her yerde izleriz. Fakat bu dışlama, bizim Almanya’ya bağımızı engeller. Sevinç ve hüzünde bir arada olması gereken toplumu ikiye bölmek çok yanlış” diye konuştu.

Almanya Türk Toplumu, ARD, ZDF ve Almanya İçişleri Bakanlığı’na birer protesto yazısı göndererek, dışlayıcı karardan dönülmesi çağrısında bulundu. Almanya Türk Toplumu eski Genel Başkanı Kenan Kolat “Karar kabul edilemez. Kararın önceden alındığı açık. Bu yanlıştan dönülmeli. Almanya Türk Toplumu olarak spordan sorumlu olan İçişleri Bakanı Nancy Freser’e hitaben bir mektup kaleme alındı. Verilen mesaj çok kötü” değerlendirmesinde bulundu.

Alman DAVA Partisi Genel Başkanı, Hukukçu Fatih Zingal gazetemize yaptığı açıklamada, “Hukukçu olarak bu uygulamanın detaylarına bile girmek istemiyorum. Bu kararla Almanya’da 4 milyon Türk mağdur ediliyor. Kendisini dışlanmış hissediyor. Bu Almanya’da Türklerin ikinci sınıf vatandaş olduğunun yeni bir kanıtı” dedi.

Tüm bu gelişmeler üzerine Almanya’daki Türk kitle örgütleri, özellikle ARD ve ZDF spor stüdyosunun bulunduğu Berlin ve Türklerin yoğun olduğu şehirlerde protestoya hazırlanıyor.

Belçika, Hollanda gibi ülkelerde NOS gibi kamu kanalları Türkiye-Avusturya milli maçını alışıldığı üzere canlı yayınlayacak. Alman medya hukuku uzmanı Derman Kanal, sorunun sadece canlı yayınla sınırlı kalmayacağını ifade ederek başka bir konuya dikkat çekti. Kanal, telif hakkı nedeniyle cafe, bar, golf kulübü, spor salonu, oteller ve birçok şehirde kurulu yüzlerce toplu gösterim alanında gruplar halinde maç izlemenin mümkün olmayacağını belirtti.

Bu da Almanya’da tüm ülke taraftarları sokaklarda serbestçe maç izlerken Türk taraftarlardan bu hakkın alınması ve hak kısıtlaması anlamına geliyor.