Dolar 32,7525
Euro 35,0851
Altın 2.450,67
BİST 10.647,91
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul 28°C
Açık
İstanbul
28°C
Açık
Cts 30°C
Paz 30°C
Pts 31°C
Sal 31°C

Mickey Mouse’un Babası Walt Disney’in, Ambulans Şoförlüğünden Animasyon Krallığına Uzanan Büyülü Hayat Hikâyesi

Hayal gücünün sınır tanımadığı bir dünyada, çocuklar ve yetişkinler için bir peri masalı evreni yaratan Walt Disney’in başarı hikâyesi, tam anlamıyla ilham verici bir serüven.

Mickey Mouse’un Babası Walt Disney’in, Ambulans Şoförlüğünden Animasyon Krallığına Uzanan Büyülü Hayat Hikâyesi
14 Haziran 2024 16:37
36

Yalnızca bir animatör ve film yapımcısı olmayıp aynı zamanda yenilikçi düşünce lideri Walt Disney, vizyoner bir girişimci olarak hayallerini gerçeğe dönüştüren dâhi de.

Walt Disney’in hikâyesi, kasabada başlayan mütevazı bir yaşamdan, tüm dünyada milyonlarca insanın kalbine dokunan devasa bir eğlence imparatorluğuna uzanan yolculuk.

Çizime ilgisi çocukluk yıllarından geliyordu.

5 Aralık 1901’de Chicago’da doğan Walt Disney, çocukluk yıllarını Missouri’de geçirdi. Ailesinin çiftlik işlerinde çalışarak sorumluluk duygusunu erken yaşta öğrendi çünkü kendisi otoriter bir figür olan babasının oğlu olarak doğmuştu.

Genç yaşlardan itibaren çizim yapmaya büyük ilgi duyan Disney, kendi başına karikatürler çizerek küçük hayaller oluşturuyordu. Onun bu tutkusu, ilerideki hayatını da şekillendirecekti.

Ağabeylerinin teker teker babalarından kaçmasını izleyen Disney, I. Dünya Savaşı sırasında yaşı hakkında yalan söyleyerek ambulans şoförü olmuştu. Babasına olan duyguları, o öldüğünde iş gezisini yarıda kesmeyip cenazesine bile gitmeyecek kadardı.

Kariyeri, her büyük başarı hikâyesinde olduğu gibi bir dizi başarısızlıkla doluydu.

Disney, ambulans şoförlüğünden Kansas City’deki ticari sanat stüdyosunda çıraklığa geçti. Sonrasında ağabeyi ile 1920’de Laugh-O-Gram Studios adlı ilk animasyon şirketini kurdular ancak bu girişim kısa süre sonra iflas etti.

Bu başarısızlıklar onun azmini kırmadı. Tam tersine, daha büyük hayallerin peşinden koşmasını sağladı. Kardeşi Roy Disney ile birlikte, 1923’te Hollywood’a taşınarak Disney Brothers Studio’yu kurdu. Bu stüdyo, daha sonra dünyanın en ünlü animasyon stüdyosu olacak olan Walt Disney Studios’un temelini oluşturdu.

“Şanslı Tavşan Oswald” adlı karakter son dışarıya yaptığı iş oldu.

Karakteri tek makaralı animasyonda büyük bir yıldız oldu ancak çizimi, Universal Pictures adına yapmıştı. Sözleşme yenilemek üzere New York’a gittiğinde yapımcıların tüm animatörleri işe aldığını öğrendi ve Disney’e, Şanslı Tavşan Oswald üzerinde hiçbir yasal hakları olmadığını söylediler.

O günden sonra Disney, artık başkası için iş yapmayacağına kesin olarak karar verdi.

Mickey Mouse’un doğuşu ile her şey değişti.

Walt Disney’in kariyerindeki dönüm noktası, yaratıcı zekâsının ürünü olan Mickey Mouse karakterinin doğuşuyla geldi. 1928’de, “Steamboat Willie” adlı kısa animasyon filmi ile Mickey Mouse ilk kez izleyicilerin karşısına çıktı.

Bu, sesli animasyon filmlerinin de ilkiydi ve büyük bir yenilik olarak karşılandı. Mickey Mouse’un başarısı, Disney’i hızla tanınan bir isim hâline getirdi ve onu bir animasyon dehası olarak zirveye taşıdı.

Sınırları zorlamaya ve animasyon dünyasında yenilikler yapmaya devam etti.

1937’de, dünyanın ilk uzun metrajlı animasyon filmi “Pamuk Prenses ve Yedi Cüceler”i piyasaya sürdü. Hem ticari hem de eleştirel anlamda büyük bir başarı kazandı ve hayal gücünün gücünü bir kez daha kanıtladı.

Disneyland ve yeni bir dünya

Walt Disney’in en büyük hayallerinden biri, çizgi film karakterlerinin ve hikâyelerinin gerçek dünyada yaşam bulduğu bir yer yaratmaktı. Bu hayali de 1955’te Disneyland’ın açılmasıyla gerçeğe dönüştü.

İlk başlarda biletlerin kara borsaya düşmesi ve bundan kaynaklı içeride kaos yaşanıp Disneyland’ın kötü anılması gibi olaylar yaşansa da Disney, azminden hiçbir şey kaybetmedi ve Disneyland’ı masalsı bir deneyim sunan, eşsiz tema parkı hâline getirdi.

Popülerlik kazanan Disneyland’in başarısı, dünya genelinde birçok başka Disney tema parkının açılmasına da ilham kaynağı oldu.

Koskoca bir miras bıraktı.

Akciğer kanseri teşhisinden sonra zamanla kötüleşen Disney, 15 Aralık 1966’da hayatını kaybetti. Disney’in vizyonu, bugün dünya genelinde milyonlarca insanı eğlendiren ve ilham veren filmler, tema parklar ve karakterler aracılığıyla yaşatılmaya devam ediyor.

Birçok başarı hikâyesinde okuduğımuz gibi Walt Disney’de de hayallerinin peşinden koşmanın ve asla pes etmemenin önemini bir kere daha görmüş oluyoruz.

Kaynaklar: Biography, The Brand Hopper, Medium, Investopedia

İlham alabileceğiniz diğer başarı hikâyeleri:

YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.