Dolar 32,6095
Euro 35,3551
Altın 2.474,92
BİST 10.872,56
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul 28°C
Hafif Yağmurlu
İstanbul
28°C
Hafif Yağmurlu
Cum 29°C
Cts 30°C
Paz 31°C
Pts 32°C

30.000 Dolar Sermayeyle Kurulup 10 Yılda Sektörün Devlerinden Biri Olan Espressolab Bunu Nasıl Başardı?

Sadece on yıl içinde kahve sektöründe küresel bir oyuncu hâline gelen Espressolab’in hikâyesi son zamanlarda büyük ilgi görüyor. Bu içerikte Espressolab’in Starbucks’la rekabet eden bir dev hâline gelmesinin ardındaki öyküyü inceleyeceğiz.

30.000 Dolar Sermayeyle Kurulup 10 Yılda Sektörün Devlerinden Biri Olan Espressolab Bunu Nasıl Başardı?
4 Haziran 2024 13:37
45

Espressolab’in temelleri aslında ünlü Emirgan Sütiş’e dayanıyor. Tatlılarıyla büyük beğeni toplayan Emirgan Sütiş’in kurucusu Mevlüt Kocadağ’ın 1953 yılında bu işletmeyi kurması ile aslında Kocadağ ailesinin başarılı iş hayatının temeli atılıyor.

Espressolab’i kuran Esat Kocadağ daaslında bu ailenin üçüncü kuşak temsilcisi. Kocadağ ailesinin mütevazı bir şekilde sütlü tatlı ve kahvaltı servisiyle başlayan ticari hayatı nasıl bir kahve sektöründe bir dev olmaya kadar uzanmış incelemeye başlayalım.

Espressolab’in hikâyesi Sütiş’in Kuveyt’e şube açmasıyla başlıyor.

Esat Kocadağ, eğitimini tamamlamasının ardından uzun yıllar Emirgan Sütiş’in yöneticiliğini yapmıştı.

Yaklaşıklaşık 10 yıl önce Sütiş’in müdavimlerinden biri olan Kuveytli bir yatırımcının Kuveyt’e şube açmayı teklif etmesinin üzerine bu teklifi değerlendiren Kocadağ, aslında Espressolab’in de ilk adımını atmıştı.

Esat Kocadağ, Kuveytli yatırımcıyla yaptıkları franchise anlaşmasının gelirinin bir kısmını Espressolab’i kurmak için kullandı.

2014 yılında 30.000 dolar sermayeyle ilk Espressolab şubesini açtı.

Ailesinin Espressolab için hiçbir yatırım yapmadığını belirten Esat Kocadağ, yaptığı yatırımdan kazandığı paranın bir kısmı ile Espressolab’i kurmuştu.

Uzun yıllar Emirgan Sütiş’i yönetmesi sebebiyle gıda sektöründe deneyim kazanmış ve bu deneyimine güvenerek kahve sektöründeki geleceği görmüştü.

O yıllarda Türkiye’de özellikle gençler arasında kahve kültürü büyük bir hızla popülerleşiyordu.

Bu sebeple bu sektöre yatırım yaparak hem akıllıca hem de riskli bir adım atmıştı.

Sektörde dünya devi Starbucks gibi isimlerin olması bu alanda büyümeyi oldukça riskli kılıyordu.

Türkiye içinde yavaş yavaş büyüyerek adını duyurmaya başlayan Espressolab 2020’de pandeminin patlak vermesiyle büyük bir darbe aldı.

O dönem, Esat Karadağ’ın maddi olarak zorlandığı ve çeşitli varlıklarını satarak Espressolab’i ayakta tutmaya çalıştığı biliniyor.

Pandemiyi minimum hasarla atlatan Espressolab şu anda yurtiçi ve yurtdışında toplam 236 şubeye sahip.

Şu anda, Türkiye’nin en büyük ikinci kahve zinciri konumunda olan Espressolab Türkiye de dahil olmak üzere 11 farklı ülkede faaliyet gösteriyor ve 200’den fazla şubeye sahip.

Öyle ki, marka Türkiye’de Starbucks ile rekabet eder konumda.

Markanın büyük bir hızla büyümesi özellikle X gibi platformlarda kullanıcıların dikkatini çekmiş ve akıllara bazı sorular getirmişti.

Devlet büyüklerinin kahve içmek için Espressolab’i tercih etmesi marka için bir yandan iyi bir reklam bir yandan da çarpıcı bir eleştiri kaynağı olmuştu.

Tarafsız kaynakları incelediğimizde akıllardaki bu soru işaretini aydınlatmak için güvenilir bir veriye ulaşamadığımızdan dolayı bu kısım için yorum yapmayalım.

Peki bu kadar kısa süre içerisinde bu başarıya nasıl ulaştılar?

Markanın Pazarlama ve Kurumsal İletişim Müdürü Ersin Kefeli’nin verdiği bir röportajda, özetle şirketin aldığı stratejik kararların meyve verdiği söyleniyor.

Yapılan, çeşitli şubelerin turistik lokasyonlara dönüşecek şekilde tasarlanması gibi stratejik pazarlama çalışmaları ve yaptıkları iş birlikleri sebebiyle şirketin büyüdüğünün ve büyümeye devam edeceğinin üzerinde durulmuş.

Örnek vermek gerekirse, Fas’ın büyük şirketlerinden Akwa Grup ile anlaşma yaptıklarından ve bu anlaşma kapsamında şirketin sahip olduğu 400 benzin istasyonunun 200’ünde yer alacaklarından bahsediliyor.

Ek olarak Fas, Libya, Tunus, Cezayir ve Sudan gibi Batı Afrika ülkeleriyle birlikte toplam 13 ülke için aynı şirket ile anlaşma yapıldığından bahsediliyor.

Özetle, bu içeriğimizde medyada yer almış bilgileri derleyerek uzun süredir gündemden düşmeyen Espressolab’in hikâyesini aktarmaya çalıştık. Marka hakkında yapılan iddiaların doğru olup olmadığı markanın ileride yapacağı hamlelerle belli olacaktır.

Kaynak: Marketing Türkiye, InBusiness, Sütiş, Barış Soydan

İlginizi çekebilecek diğer içeriklerimiz:

YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.