Bağ kurun bağımlı olmasın
Madde, ekran ve alkol bağımlılığı dünyanın her yerinde artıyor. Çözüm arayışında olan aileler ise yanlış yöntemler kullanarak, durumun daha da kötüleşmesine neden oluyor. Uzman Klinik Psikolog Sedat Taniş, “Ebeveynlerin bağımlı olan bir insanla iletişime geçerken nasihat vermek yerine, bir bağ kurması gerekiyor” dedi.
![Bağ kurun bağımlı olmasın](https://yazilimcimekani.com/wp-content/uploads/2024/06/bag-kurun-bagimli-olmasin-sq9Flar7.jpeg)
Madde, ekran ve alkol bağımlılığının beyinde aynı tepkilere yol açtığını vurgulayan Psikolog Sedat Taniş bağımlı biriyle nasıl yaşayacağımızı Yeni Şafak’a anlattı. Taniş, “Ekran bağımlısı olan bir çocuk ekran elinden alındığı zaman bilgisayarı kırması, kapıları çarpması, bağırması, küfür etmesi veya hakaret etmesi arasındaki tepkiyle, madde bağımlısı arasındaki tepki çok arasında bir fark yoktur. Bağımlı beyin yoksunluk yaşadığında, tepki olarak vücudunu kullanmaya başlar. Bağımlı bir çocukla bağ kurmadığın sürece söylediğin kelimeler iğneleyici görünebilir. Çocukla önce bir frekans bağlantısı kesinlikle kurulmalı” diye konuştu.
![](https://img.piri.net/mnresize/352/-/piri/upload/3/2024/6/1/e2e4cca7-wokbqbene3i9mvm0ok72a.jpeg)
Sedat Taniş
Bu süreçte, anne babaların yaptığı en büyük sorunun bağımlı çocuk tepki vermeye başladıktan sonra iletişim kurma çabaları olduğunu belirten Taniş, “Çocuk B kanalına geçtikten sonra onunla konuşarak durdurmaya çalışmak bir işe yaramaz. Ebeveynin çocukları bu duruma gelmeden önce öncelikle bir bağ kurmayı öğrenmesi gerekiyor. Kendilerini yargılayan ve aşağılayan birini görmek yerine şefkatle yaklaşmak gerekiyor. Sorgulama ve yargılamak çok farklı şeyler önce sorgularsın “Neden böyle bir şeye ihtiyacın oldu? Niye böyle bir şey yapıyorsun değil? Niye böyle bir şeye ihtiyacı hissettin?” gibi sorularla önce sorgular sonra yanına yanaşmaya çalışırsın. Çocuk böyle bir dil gördüğünde bağ kurmaya başlayacaktır” dedi.
Ebeveynlerin bağımlı olan çocukla aralarında bir çekişme olmaması gerektiğine dikkat çeken Taniş, “Bir kriz anı ortaya çıkmışsa artık krizi konuşarak çözemezsin. Çocuk bağırırken duymaz, zaten o psikolojide olan birine konuşmak sağlıklı bir yöntem değil. Bu noktada onunla sarılabilmek çok ciddi bir durumdur. Ama sarılmak demek frenlemek veya kontrol etmek değil. Kriz anına girmiş bir çocuğa kelimelerin kifayetsiz olduğunu bilmek lazım. Önce o anki ihtiyacı neyse sakince beklemek lazım. Harareti düştükten sonra konuşmak lazım. Hastaneye zorla götürüldüğü zaman o çocuğu hastaneden nefret ettirirsiniz” ifadelerini kullandı.