Dolar 32,7115
Euro 35,5023
Altın 2.495,23
BİST 10.913,27
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul 32°C
Açık
İstanbul
32°C
Açık
Sal 32°C
Çar 32°C
Per 32°C
Cum 32°C

Ankara Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesi’nde Yapay Zeka ile Hasta Teşhisi ve Tedavi Planlaması Yapılıyor

Ankara Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesi’nde geliştirilen ‘CranioCatch’ adlı yapay zeka sistemi sayesinde hasta ağzındaki sorunların teşhisi ve dişe uygulanacak tedavi planlaması yapılarak, hekimin teşhis süresi kısaltılıyor ve hastaya avantaj sağlanıyor. Yapay zeka, karar destek sistemi olarak kullanılarak çürüklerin tespit edilmesi ve hastaya görsel olarak gösterilmesi sağlanıyor. Ayrıca, hastanın çekilen filminin yapay zekaya aktarılmasıyla saniyeler içinde teşhis ve tedavi planlaması yapılıyor. Ankara Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesi’nde kullanılan bu yazılım, diş hekimliği fakültelerinde eğitim modülü olarak kullanılmaya başlanmıştır ve Sağlık Bakanlığı tarafından Eskişehir Ağız ve Diş Sağlığı Hastanesi’nde pilot uygulamasına başlanacaktır. Ayrıca, dijital diş hekimliği uygulamaları da yaygınlaşmaktadır ve 5 yıl içinde dijital diş hekimliğinin Türkiye’de yüzde 60 oranında yaygınlaşması beklenmektedir.

Ankara Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesi’nde Yapay Zeka ile Hasta Teşhisi ve Tedavi Planlaması Yapılıyor
19 Mart 2024 11:48
20

Ankara Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesi’nde “CranioCatch” adlı yapay zeka sistemiyle, hasta ağzındaki sorunların teşhisi ve dişe uygulanacak tedavi planlaması yapılarak, hekimin teşhis süresi kısaltılıyor, tedavi sonrasının görseliyle hastaya avantaj sağlanıyor.

Diş Hekimliği Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Kaan Orhan, AA muhabirine yaptığı açıklamada, diş hekimliğinde yapay zeka kullanımının, 3-4 yıldır üstünde çalışılan konu olduğunu söyledi.

Ankara Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesi’nde de Türkiye’de geliştirilen “CranioCatch” adlı yapay zeka sistemiyle hastalarda teşhis ve tedavinin kolaylıkla yapılabildiğini belirten Orhan, şöyle devam etti:

“Yapay zekanın diş hekimliğinde iki çok önemli avantajı oluyor. Birincisi karar destek sistemi olarak kullanılabiliyor. Bir çürüğü atlayabileceğimiz hallerde, yapay zeka orada çürük olabileceği gibi size bir raporlama veriyor. İkinci avantajıysa görsel olarak hastaya da gösterebilme şansımız söz konusu oluyor.”

Orhan, yapay zekayla hastanın, hangi dişinin tedavi edileceğinin ve hangi dişine ne uygulanacağının görselleştirildiğini kaydetti.

Hem teşhis ediyor hem de tedavi planlaması yapıyor

Hastanın çekilen filminin yapay zekaya aktarılmasından saniyeler sonra bütün teşhis ve patolojileri gösterdiğini belirten Orhan, şöyle konuştu:

“Filmin normal halini hastaya gösterdiğiniz zaman hastanın patolojileri algılayabilmesi mümkün olmayabiliyor. Ancak bunları ‘Bu senin dişin, bu dişinin canlı kısmı, burada dolgun var, çürüğün var’ diye gösterdiğimizde çok daha anlaşılıyor oluyor. Bu hekimlere de karar destek açısından önem arz ediyor. Çünkü burada bütün teşhisleri ve hastanın neyinin eksik olduğunu görebiliyorsunuz. Hatta tedavi planını da yapabiliyorsunuz. Yazılım, ‘Hastanın tedavi planını bana ver’ dediğinizde tedavi planını çıkartıyor. Hem hekimin teşhis süresini kısaltıyor hem de görsel olarak hastaya avantaj sağlıyor. Tedavi planlamasını hızlı bir karar destek sistemiyle hekimlere sunabiliyor.”

Yazılımın, diş hekimliği fakültelerinde eğitim modülü olarak kullanılmaya başlandığını ifade eden Orhan, Sağlık Bakanlığınca da tedavi ve teşhis modülü olarak Eskişehir Ağız ve Diş Sağlığı Hastanesi’nde pilot uygulamasına başlanacağını ifade etti.

“Dijital diş hekimliği 5 yıl içinde yüzde 60 oranında yaygınlaşacak”

Dijital diş hekimliği uygulamalarından da bahseden Orhan, üç boyutlu yazıcıları da fakültede kullandıklarını kaydetti.

Üç boyutlu yazıcılarla diş hekimliği pratiğinde konvansiyonel olarak yapılan tüm işlemlerin yapılabildiğini, bunun zaman olarak da büyük kolaylık sağladığını anlatan Orhan, “Teknolojilerin hayatımıza girmesinden sonra artık diş ölçüsünü ağız içi tarayıcılarıyla direkt alabiliyoruz. Bilgisayar programları aracılığıyla yaptığımız dizaynlar ve bu dizaynların üstüne oluşturduğumuz dişleri direkt üç boyutlu yazıcılara ileterek saatler içerisinde ağzımıza takılan kron, köprüleri oluşturuyoruz. İmplant aynı gün içerisinde yapılıp, üç boyutlu yazıcıdan çıkartıldıktan sonra bir gün içinde hastaya uygulanabiliyor. Ölçü alındığında, döküm yapıldığında bu süreç 1 hafta oluyor.” değerlendirmesini yaptı.

Orhan, üç boyutlu yazıcılarda hatalı bir üretim olduğunda, kolaylıkla dizaynın değiştirilerek tekrar yazıcıda basılabildiğini de belirtti.

Dünyada 5 yıl içerisinde bütün uygulamaların yüzde 80’inin dijital diş hekimliğine geçeceğini dile getiren Orhan, Türkiye’de de 5 yıl içinde dijital diş hekimliğinin yüzde 60 oranında yaygınlaşacağını düşündüğünü aktardı.

“Annedeki diş eti problemleri erken doğuma neden olabiliyor”

Çocuk Diş Hekimliği Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Tuğba Bezgin, çocuklarda diş sağlığının önemine değinerek, diş fırçalamanın 6. aydan itibaren başlaması, 10 yaşına kadar çocukların dişlerinin ebeveynlerin fırçalaması gerektiğini söyledi.

Çocuklarda rutin diş kontrolünün önemine dikkati çeken Bezgin, “Yılda bir rutin kontrol her birey için gerekli bir uygulama. Rutin kontrollerde çürükleri başlangıç seviyesinde yakalayabildiğimiz için çok basit uygulamalarla bunun önüne geçebiliriz. Ağrı başladığında yapılacak işlem kolay olmuyor.” dedi.

Bezgin, anne adaylarının hamilelikteki diş eti problemlerinin kanla çocuğa geçerek erken doğuma ve bazı sistemik hastalıklara neden olabildiğine dikkati çekti.

Çocuk doğduktan sonra da ilk bakımı veren anne olduğu için annenin ağzındaki bakterilerin tükürük yoluyla bebeğe geçebildiğini kaydeden Bezgin, sözlerini, “Bu nedenle çok daha kısa sürede bebekte çürük oluşumuna neden olduğunu görüyoruz. Bizim tavsiyemiz anne adayının tüm diş bakımlarını, kontrollerini yaptırması. Basit diş tedavileri, diş bakımları hamileliğin her döneminde yapılabilir. Hamileyken de düzenli diş kontrollerine gidilmesini öneriyoruz.” diye tamamladı.

YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.