Dolar 32,5639
Euro 35,2591
Altın 2.466,34
BİST 10.872,56
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul 28°C
Hafif Yağmurlu
İstanbul
28°C
Hafif Yağmurlu
Cum 29°C
Cts 30°C
Paz 31°C
Pts 32°C

Dünyanın Her Yerinde Ekranların En-Boy Oranı 4:3 iken Ne Oldu da Aynı Yıl 16:9’a Geçildi?

2009 yılında, yeni bir “aspect ratio (en-boy oranı formatı)” bütün dünyada standart hâle geldi. Peki özellikle bu oranın seçilmesindeki sebep neydi?

Dünyanın Her Yerinde Ekranların En-Boy Oranı 4:3 iken Ne Oldu da Aynı Yıl 16:9’a Geçildi?
29 Aralık 2023 09:48
53

Aslında bilim insanlarının ve şirketlerin; televizyon ekranlarını, bilgisayar monitörlerini ve telefonları değiştirmesiyle birlikte standart en-boy oranı çok da beklenmedik bir gelişme değildi.

Ancak nasıl tüm dünya aynı standardı kullanmaya başlamıştı ve bu standart neye göre belirlenmişti? Haydi en temelden başlayıp aydınlanalım.

İlk basamaktan başlayalım, nedir bu “16:9”?

16 birim genişliğinde ve 9 birim yüksekliğinde bir ölçüyü tanımlayan 16:9, standartlaşmış bir en-boy oranı. UHD, HDTV, Full HD ve SD dijital televizyonlar; akıllı telefonlar; bilgisayar oyunları ve monitörler için de uluslararası standart görüntü formatı.

Peki neden özellikle bu oran seçilerek standartlaştırıldı?

Sinema ve film endüstrisi geliştikçe, farklı farklı boyutlar ortaya çıkıyordu. Tahmin edersiniz ki bu da büyük bir soruna yol açıyordu. Tüm bu farklı formatlar, tek bir kare televizyon ekranına nasıl sığacaktı?

1984 yılında elektronik üretim üzerine bir çalışma grubuna dahil olan Dr. Powers, 16:9 oranına geçişi önermişti. Hesapladığı değere göre, farklı en-boy oranlarının tam olarak geometrik ortalamasıydı.

4:3 (standart televizyon) ile 2:35 (ortalama bir film oranı) arasındaki geometrik ortalamayı da karşılıyordu. Yani matematiksel olarak bir uzlaşı oranıydı. Ancak önerisi hemen hayata geçmemişti. 

HD televizyonlar geliştirildikçe 16:9 formatı daha çok benimsenmeye başlandı.

Ayrıca 16:9, geniş ekran televizyonlarda, daha dengeli ve doğal bir görüntü sunuyordu. İnsan gözünün, geniş açıları kapsamasına göre tasarlanmıştı.

Takvimler 1993 senesini gösterdiğinde ise Avrupa Birliği, yeni monitörler ve televizyonlar ortaya çıktıkça görüntü formatının da standart olması gerektiğine karar verdi. Eh, dünyanın geri kalanı da her zamanki gibi onu takip etti.

Alışılmış sinema salonu havası terk edilmemiş oldu.

16:9 formatı, insanların alıştığı geniş sinema salonu ekranını anımsatarak çok daha sinematik bir hava verdi. Üstelik başka oranlardaki formatlarla kullanıma da gayet uygundu. Örneğin 4:3 oranındaki bir görüntü için hemen yanlara siyah kısımlar ekleniyordu.

Fark ettiyseniz çoğu Hollywood filmi 16:9 oranında çekilmiyor ve beyaz perdeye ya da televizyona yansıtılırken yanlarına bahsettiğimiz gibi siyah kısımlar ekliyorlar. Platformlar ve televizyonlar “Ekrana Sığdır” ve “Orijinal” gibi farklı izleme seçenekleri sunuyor.

Ekonomik faktörler de bu standardın iyice yerleşmesini sağladı.

Televizyon, bilgisayar, telefon gibi ürünlerin üreticileri; belirli bir oranı benimsediklerinde malzeme kullanımı ve maliyet açısından standartlaşmak işlerine geliyor. Böylece üretim süreçlerini optimize ediyorlar ve maliyetleri de düşürebiliyorlar.

Kaynaklar: Science ABC, No Film School, Scientific American

İlginizi çekebilecek diğer içeriklerimiz:

YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.