Avrupa doğalgaz kombilerini kaldırıyor: 2030’dan sonra binalar sıfır emisyon olacak

Aylar süren müzakerelerin ardından Avrupa Parlamentosu üyeleri, ulusal hükümetler ve Avrupa Komisyonu, yeni Binalarda Enerji Performansı Direktifi (EPBD) için bir anlaşma imzaladı. Buna göre AB ülkeleri 2040 yılına kadar fosil yakıtla ısınmayı aşamalı olarak durdurmayı kabul etti. 2030 itibariyle, yeni inşa edilen evler de dahil olmak üzere tüm yeni binalar, ‘Sıfır Emisyon Binaları’ olmak zorunda. 2050 yılına kadar AB’deki tüm binalar sıfır emisyonlu binalara dönüştürülecek.

Doğalgaz kombilerine teşvik kaldırılıyor

Ayrıca AB kurumları, 2040 yılına kadar doğalgaz kombilerinin kullanımdan kaldırılması amacıyla Ulusal Bina Yenileme Planlarına bir yol haritası eklenmesi konusunda anlaştı. 1 Ocak 2025 itibariyle AB ülkeleri, fosil yakıtlarla çalışan kombilerin kurulumu için herhangi bir mali teşvik sağlamayacak. Tasarı ayrıca ulusal hükümetlerin kombileri aşamalı olarak kaldırmaları için 2040 yılını hedef tarih olarak belirliyor. Ev ısıtması, tüm AB’nin CO2 emisyonlarının %12’sini oluşturuyor. 

EEB’den Davide Sabbadin “Gazın evlerimizde bir geleceği yok” diyerek sözlerini şöyle sürdürdü: “AB’nin bugünkü kararı hükümetlere, modası geçmiş ve çevreyi kirleten bir sektör için milyarları çarçur etmeyi bırakma sinyali veriyor. Ülkelerin 2040’tan önce ulusal bir aşamalı durdurma tarihi belirlemeleri için artık acil ve daha iddialı adımlar atmaları gerekiyor.”

Isı pompalarına talep artıyor

Temiz ısıtma alternatifleri kıta genelinde popülerlik kazanıyor.  Avrupa ısı pompası satışları 2022 yılında %39 artarak yaklaşık 3 milyona ulaşarak yeni bir rekor kırdı. Isı pompaları kombilere göre 3 ile 5 kat arası daha verimli çalışıyor.

Bina dış cepheleri yenilenecek

Konut dışı binalar için asgari enerji performans standartları (MEPS) üzerinde de anlaşmaya varıldı. Belirlenen çerçeveye göre, tüm konut dışı yapıların 2030 yılına kadar bugünün en düşük %16’lık performansını aşması ve 2033 yılına kadar %26’lık performans eşiğine ulaşması gerekecek.

Nihai hale gelmeden önce, Avrupa Parlamentosu ve AB Konseyi’ndeki ulusal hükümetlerin her birinin müzakerecileri tarafından varılan anlaşmayı onaylaması gerekiyor. Ancak bu adım bir formalite olarak görülüyor.